Karanlıktan Yazıyorum
  • Reads 37
  • Votes 7
  • Parts 1
  • Reads 37
  • Votes 7
  • Parts 1
Ongoing, First published Jan 26, 2017
Sarıldığınız bedene bir kez daha sarılabileceğinizi belirleyemezsiniz.Kurduğunuz hayalin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli değil.Tuttuğunuz her el ısıtmaz yüreğinizi.Candan öte gördüğünüz canınıza kast edebilir.Güvendiğiniz sizi anlık darbesiyle yıkıp geçebilir.Varlığıyla huzurda hissettiren yokluğuyla aldığınız nefesi haram edebilir.

Hayat bu her an herşey olabilir.Kaderinizi siz belirleyemezsiniz.Etrafınızda ki kalabalıkta kendinizi yalnız hissedebilirsiniz.Yalnızlığı en çok gözyaşlarınızı kendiniz sildiğinizde anlarsınız.Şehirden çekip gidemedik fakat hayallerimizden zoraki vazgeçtik.Vazgeçiş seçeneğimiz olmamış olsada zorunda bıraktılar.

Mutluluğun uzak olduğu,zifiri karanlığın hakim olduğu gece saatlerinde kağıdım,kalemim ve peş peşe yaktığım sigaralarımla yalnız başımayım.Eskiden de yazardım ben.Ama günümün aydınlığı gittiğinden beri şiirimin mısralarını KARANLIKTAN YAZIYORUM
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Karanlıktan Yazıyorum to your library and receive updates
or
#207hata
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
Beyefendi /yarı texting/  ~FİNAL~ cover
Eyvah Eyvah ! (+18) cover
Takıntı cover
NE MÜNASEBET - Yarı texting cover
BENİM MAFYA'M | TEXTİNG cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
EKSTREM cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL  cover
BERDEL (+18) cover

Lafügüzaf

16 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellatı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.