Daha sonra adam kadından gözlerini çekmeyi başardı. Zaten neden gözlerinin sürekli o tarafa döndüğünü de anlamıyordu. Kendi hareketini fark etmiyordu bile. Beyazlar içinde kuğu misali bir kadın hareketsizce oturuyordu ilerideki bar sandalyesinde. Uzun bir süredir onu incelediğini fark ettiğinde, adam bakışlarını çekti. Garsonun önüne bıraktığı içkisine çevirdi ilgisini. Kadını düşündü, ince belini, zarif parmaklarını, ışıl ışıl saçlarını ve titrek dudaklarını... Titrek dudaklarını, neden titrekti acaba? Ağlıyor muydu yoksa ağlayamayacak kadar sinirli miydi? Başına ne gelmişti kim bilir. Durdu birden adam bu kadına neden kafasını yorduğunu düşündü. Düşündü. Düşündü. Sonra bir baktı ki yine kadını düşünüyor. Bu kısır döngü artık zihnini işgal etmiş onun sabrını sınıyordu. Adam masada farketmeden tıngırdattığı parmaklarını durdurdu. Kadının yanına gitmeye karar verdi ve gözlerini kilitlediği yer fayansından çektiği gibi karşısında bal gözleri gördü. Yakından bu kadar şahane bu kadar göz alıcı olabileceğini tahmin etmemişti. Kendini telkin ederek kontrolü sağlamaya ve kadının gelişinin nedenini sormaya çalıştı. Tam söze girecekken karşı taraftan bir ses duydu. " Özür dilerim."
1 part