Şehir Öküzü!
  • Reads 22,088
  • Votes 630
  • Parts 32
  • Reads 22,088
  • Votes 630
  • Parts 32
Ongoing, First published Nov 12, 2013
Yerden kalkıp üzerimi silkelerken kulaklarımdan ateş çıkıyordu.  
“Aptal!”
 diye bağırdığımda durup bana doğru döndü 
 “Önüne bakmayı öğrenmelisin ” 
dedikten sonra yürümeye devam etti. Yanımda iki yumruğumu sıktım. Bir de sırıtıyor salak! var gücümle bir daha bağırdım
 “Öküz!” 
Bu kez umursamadı. Koridorun sonunda kaybolurken kalın sesi kulaklarıma doldu
 “Sinirlenince daha da çirkinleşiyorsun” 
 Resmen bana çarpıp gitti ya deliricem özür dileme zahmetine bile katlanmadı üstelik bir de çirkin dedi. Kendini ne sanıyor bu?! Olduğum yerde kendi kendime söylenirken hala ellerim titriyordu. Evet, evet o tam bir öküz hem de şehirlisinden!

Adını o gün öğrendim, Poyraz Sadıkoğlu. Okulumuzun zengin züppesi! 
Siz hiç bütün kızları kendine hasta edecek kadar yakışıklı ama bir o kadarda gıcık aptal kendini beğenmiş ve sinir bozucu olan bir erkek gördünüz mü? Ben gördüm.
 O güne lanet olsun!
All Rights Reserved
Sign up to add Şehir Öküzü! to your library and receive updates
or
#448eğlenceli
Content Guidelines
You may also like
^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1) by pervane0130
73 parts Complete
Erkek egemenliğinin hakim olduğu topraklarda , bir yaşam uğruna feda edilen, hayallerine ve umutlarına zalimce balta vurulan gencecik, masum bir kızın hikayesi.. & Ait olduğu topraklardan acımasızca söküldüğünde küçücük bir tomurcuktu. Susuz bırakılmış ve günden güne solmaya yüz tutmuştu narin yaprakları. Gece, üzerini örten bir kefendi. Gün ışığı ise acımasız bir zebani... Acılarının günün birinde ona baharı getireceğini bilmeden hoyratça harcıyordu gözyaşlarını. Her gün ve her gece... Aldığı her soluk nefret kokuyordu. Öfke ve hayal kırıklığı kol geziyordu damarlarında. Bu topraklarda daha niceleri solup gitmişti onun gibi biliyordu. Birileri nefes almaya devam edebilsin diye kaç masum göz göre göre nefessiz bırakılmıştı. İlk değildi. Son da olmayacaktı. Bu toprakların yazgısı böyleydi. Umudu ve inancı günden güne törpüleniyordu. O ele avuca sığmaz haşarı kalbinin, her gün biraz daha karanlığa gömüldüğünü hissediyordu. Öylesine umutsuzdu ki; içine hapsolduğu karanlığı kabullenmeye ve kendini kaderin ellerine bırakmaya hazırdı. İçi, fırtınalı bir sonbahar gibiydi. Solgun, hırçın, dağınık ve soğuk... Mucizelere inanmazdı. Ancak doğmasını istemediği bir günün sabahında mucizesi onu buldu. O gün zifiri karanlığına minicik bir ışık huzmesi ilişti. Öylesine muhtaçtı ki; öyle yalnız ve yaralı... Hiç düşünmeden gördüğü o ufacık, cılız ışığın gölgesine sığındı. O ışığın uğrunda sürüklendi, parçalara bölündü, tükendi. Ama yine de pes etmedi. Yaradan'ın ona armağan ettiği umuda sıkıca tutundu. Yorgun ruhu umut vadeden o küçücük ışığın ruhuna koca bir ilmek attı ve onu kalbinin en derinine ilikledi. O andan sonra umut dolu yanı karamsar yanına el salladı. Ve güneş, tüm sıcaklığı ile soğuk yalnızlığının üzerine doğup, karanlığını ışığa boğdu.
You may also like
Slide 1 of 10
BANA KENDİMİ VER cover
Beyefendi /yarı texting/  ~FİNAL~ cover
GÜNAHA DAVET ( +24 ) cover
Delibal cover
Yaren'im cover
Komutan mı? /Yarı Texting  cover
^^ BERZAH ^^ (DÜŞ SERİSİ 1) cover
Takıntı cover
orenda +21 cover
Çilem cover

BANA KENDİMİ VER

29 parts Ongoing

"Bir şeyleri anladığını anlarsa..." diye fısıldadı, dışarıdan bakan biri için şu an ayak üstü bir ön sevişmenin içinde gibi görünüyorduk. "Seni öldürür." diyerek beni daha sıkı sardı. "Ölünü de kimse bulamaz." "Sizden korkmuyorum." "Beni öp." "Ne?" diye sordum, bir hıçkırık gibi çıkan sesle. "Beni öpmen gerek." "Anlamadım?" Kendinden emin, arzu doludan ziyade bir plan dahilinde, gözleri arkamdaki şeyi görmenin verdiği kor ateşle alev alev yanıyordu sanki. Kalbim yerinden fırlayacak gibi atmaya başladı, kanım bütün vücuduma bir savaş açar gibi hücum ediyordu. "Elinde bir silah var." dediğinde bana bakıyordu. "Bir şeyleri anladığını düşünürse tek yapacağı kafana sıkmak olur." diye fısıldadığında burnunu burnuma sürttü. "Beni bu yüzden öp." Yetişkin içerik, bilginize❗️ İlk yayım: 12.02.2016