Bir hayal kurdum. Kendime söz verdim. Ve inandım... Sonuçta, tüm bunların peşi sıra gelen bir başarıyı kucaklıyor olduğum için mutluyum.
Sevdiğim, tutkunu olduğum ve inandığım bir sanatla hemhal olmak inanılmaz gurur verici.
Herkes inandığı yoldan yürümeli, der büyüklerimiz. Zira o yolda hikmet vardır. Başarıyı, inanarak elde edeceğimi bilerek Mihrican'a tutundum. Kitabı yazarken; kâh bir kahraman oldum. Kâh bir yazar, kâh bir okuyucu... Güzel duygular içerisinde, kalemimi yoğurarak kıvama getirdim.
Her karekteri ozenle seçip öznesine konuçlandırdım. Kelimeleri dansa kaldırdım. Hepsi satırlarda hayat buldu. Gerçek bir hayatın insanî değerlerini tiplerin üzerine giydirip hayal dünyama misafir ettim. Bu davetime icabet eden Mihrican karakteri, özel bir çalışmamın oluşumudur.
Ergenliğin üstesinden gelmeye çalışan gençlerin; hırsları, havai hevesleri, hezeyanları ve sevgilerini işledim. Kimi zaman eğlendim, kimi zaman düşündüm, kimi zaman duygulandım... Gençlerimizin tüm duygularına bir parça değindim. Hataları, günahları, geçmişiyle hesapları, aşkları anlattım.
Bu kitap; geçmişine sitemkâr ve asî mizaçlı bir genç kızın sevgiyi öğrenme öyküsüdür.
Mihrican; sevmeyi ve sevilmeyi bekleyen, yitiğini ararken kendisiyle yüzleşen bir genç kız. O; kendisini dehlizlerde saklayıp zamanı geldiğinde incisini Okyanusun ortasında güneşe teslim eden bir küçük midye...
Bana bu yolda destek veren, her duyguma koşulsuz iştirak eden ailem ve dostlarıma sonsuz sevgiler... Hep var olun emi ❤
Bu eseri okurken, bir parça kendinizi bulacağınız bir yolculuğa çıkacaksınız. Her duygunun tadını çıkarın ve kahvenizi soğutmayın sevgili okurlar... ☕
Sevgiyle kalın...
Emine Tanırgan
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."