Önünüzde tuvaller olduğunu düşünün, insanların hayatlarını resmedildiği tuvaller. Bu resimleri o tuvalere sizler yapıyorsunuz, o tuvallerdeki resmin nasıl olacağını sizler karar veriyorsunuz.
Herkesin hayatının resmedildiği tuvallerde her tondan renk kullanılmış. Öfkeyi temsilen zifiri bir siyah, mutluluğu temsilen beyaz, acıyı temsilen kan kırmızısı...
Mutlu oldukları zaman daha çok beyaz rengine yer verip, öfkelendikleri zaman bunu siyah rengine ağırlık vererek yaşayıp, acı çektikleri zaman bunu paylaşarak bir nebze olsun azaltarak yapıyordu resimlerini tuvallere herkes.
Herkes kendi tuvalinde istemediği şeyin üzerini çizip, olmasını istediklerini ekliyordu yerine.
Ama biri vardı, tuvalinde hiç beyaz rengine yer vermemiş biri. Tuvalinde ağırlıklı olarak kırmızı rengine yer veren biri, siyah rengine yer veren biri.
Kırmızı ve siyah rengini her azaltmak istediğinde, onun için artık başka renklerin tükendiğini farkedip tuvalinde daha fazla kırmızı ve siyah rengini kullanarak tuvalini kızıla boyayan biri.
Artık hiçbir rengi olmadan kırmızı ve siyahı kullanarak tuvalindeki resmi tamamen bitirmeye çalışan biri...
"Wattpad'te kanlı tuval adında ilk ve tek kitaptır"
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...