Merhaba ben Charlie. Benim içim de saklı bir sürü duygu var. Bir kızın duyguları, bir kızın en saf duyguları ben de saklı.
Burada bir ana karakter yok, Charlie. Sadece sen ve duygularım. Bu benim duygularımın kaleme aktarılmış hali. Charlie, sen duygularımın tamamısın. Onu anlatacağım sana Charlie, onu içimden atabilmek için buna ihtiyacım var Onu yazarak kusacağım. Ve defter bittiğin de...
Charlie sen ve duygular hep var olacak.
31.01.2017
Merhaba Charlie uzun zaman olmuştu konuşmayalı seni ihmali ediyorum, Biliyorum. Seni ondan mahrum bırakıyorum. Ah Charlie! Kokusunu uzun bir aradan sonra tekrar soludum. Ah kokusunda baba güveni olan, kokusunda başka şeyler gizli olan adam. Bir kızı kolayca cezbedebilecek bir kokuya sahipti. Kokusu bile yeter dediğim adam. Huzur verici bir kokuya sahip. Kahve ve yağmur kokuyor.. Bir adamın kokusu yağmur kokar mı deme sakın! Kokuyor. Kokusunu saklayabilecek olsam bir kavanoza koymam, kavanozu kıskanırım. Ben giydiği kazaklarını, hırkalarını kıskanıyorum Charlie. Çikolata kahvesi gözleri var baktığımda buharlaşıp gökyüzüne karışacakmışım gibi hissettiriyor bana. Gözlerini çevreleyen uzun kirpiklerinin her birine şiir yazılır. Ayakta olduğumuzda ona kafamı kaldırmadan bakamazdım. Uzun boyu, onu cazip kılıyordu. İnce bir bele sahipti ama gücü kimseyle kıyaslanamazdı. İnce uzun parmaklara sahipti. Dokunduğunda ateşe atılmış bir odun parçası gibi tutuşma mı sağlayan ince uzun parmaklar. Bir de saçları var, gür siyah dalgalı. Elimi saçlarında dolandırdığım da yeni doğmuş bir bebeğe dokunuyor muşum gibi hissettiriyordu. Kalın dolgun dudakları... O dudaklardan çıkan her harf her kelime bana nefes oluyordu. Kalın sesi vardı sesi benim eşsiz müziğim idi.
Ah Charlie her zerresini ölesiye sevdiğim adam. Eskiden ''Saçımın tek teli kopsa dünyayı yakarım'' diyen adam şimdi ölsem beni umursama