Saf, dürüst ve efendi bir sporcu olan lise öğrencisi Onur, bu özelliklerinden ötürü hiçbir kızla çıkamamıştır. Çıkmak istediği kızlar hep kötü çocuklara yönelir ve kendisiyle sadece arkadaş kalmak isterler. Buna anlam veremeyen ve içinde karşı cins tarafından sürekli reddedilme ezikliğini yaşayan Onur, günün birinde çalıştığı spor salonunda Banu adında akranı olan, yarışmaya katılması zorladığı baldır kası nedeniyle tehlikeye giren dansçı bir kızı tedavi eder. Onur' a bu yardımından ötürü minnet borcu olduğunu düşünen Banu, babasının çok zengin olduğunu ve bir isteği olursa ona yardımcı olabileceğini söyler. Onur, birçok erkeğin peşinde olduğu bu kıza, aşk konusunda yaşadığı kendi talihsizliklerini anlatır ve ondan kızları nasıl tavlayabileceğini öğrenmek ister. Bu konuda kendine çok güvenen Banu, Onur' a bu konuda ilk dersini vermek için onu okul çıkışında bir kafeye davet edecektir...
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...