Kader Yolunda Aşk
  • Reads 2,127
  • Votes 77
  • Parts 10
  • Reads 2,127
  • Votes 77
  • Parts 10
Ongoing, First published Nov 13, 2013
Yorum yapmıyorsanız devamı gelmeyecek arkadaşlar 

İngiltere'ye gelin gönderilen bir İsveç prensesi...Orada onu bekleyen kaderi Prens Alexander ve onun tahtı…Birini tercih etmesi gerekse bu hangisi olurdu?
Kalbi mi kanı mı?

"Anneniz Kraliçe Arailene ve babanız Kral Oscar İngiltere'ye gelin gideceğinizin kesinleştiği konusunda sizi bilgilendirmemi istediler."Yvonne bu haberi duyduğuna sevinmemişti ama memnnunsuzluğunu gösteremezdi.Eliyle nedimesi Annabelle'e çıkabileceğini söyledi.Prenses oturduğu sandayleden kalkıp İsveç'in en güzel elbiselerinin bulunduğu gardrobunu açtı ve içlerinden en uygununu seçip aynada üstüne tuttu.Gideceği ülkenin şaşalı havasına uyuyordu.Sonra annesinin ona hep hatırlattığı o gülümsemeyi de kondurdu yerine.Evet,şimdi kimse onun kusursuzluğundan şüphe edemezdi.
All Rights Reserved
Sign up to add Kader Yolunda Aşk to your library and receive updates
or
#256taht
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
Visal: Beklenmeyen Kavuşma cover
Asker Falan İşte /texting/  cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
KARA MURAT | Mahalle Serisi cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
Abimin arkadaşı (+18) -Yeniden Yazılıyor cover
Mafya                                     ( birinci kitap) cover
BERDEL (+18) cover
Zeytin Dalı cover

Lafügüzaf

20 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.