Aynadaki yansımama bakarken,tıklanan kapının ardından Taner'in alaycı yüzü göründü. -''Kraliçe hazretleri hazırsanız,babanız sizi derhal aşağıda görmek istiyor.'' -''Hazırım kahya.Şimdi çekilebilirsin.'' Söylediklerimle birlikte arkamı dönerek,Azranın hediyesini yatağın üzerinden aldım ve Taner'in peşine takıldım.Fakat oyunbozan kehribar gözlerin sahibi,kollarıyla kapının iki yanını kapamış,geçmeme olanak sağlamamıştı. Bakışlarımı yüzüne çevirerek,''Haddini aşma.'' diye fısıldadım. Yüzünü alaycı bir gülümseme kapladı. -''Aşarsam ne yapacaksın?'' Hiç bir şey. O oyun bozan gülümsemenden öpeceğim. Sus gerizekalı.Sana kardeşim diyor.Kardeşim! Tehditkar bir tavırla,yumruğumu havaya kaldırıp gözlerinin önüne yakınlaştırdım. -''Bunu görüyor musun?'' -''Neyi?'' diye sordu kısık bir kahkaha bırakırken. Elimi yüzüne biraz daha yaklaştırdım. -''Bunu işte bunu!'' -''Sanırım göremiyorum.'' -''Madem görme duyun bu kadar az.Bakalım hissedebilecek misin?'' der demez yumruğu yanağına geçirdim. Yüz ifadesinin sertleşmesini bekledim ama olduğu gibi duruyor,sırıtarak gözlerime bakıyordu. -''Senin vurduğun yerde gül biter kız,bücür.'' Bücür senin aletindir! Pislik. -''Bak yine bücür dedin.Deme şöyle ya.Koskoca kız oldum ben.23 yaşındayım.23!'' Saçlarımı karıştırıp,dağıtırken ''Bu yaşa geldin hala bana Taner abi demeyi öğrenemedin ama.'' diye söylendi. -''Abime koysunlar benim.'' diye mırıldanırken ya sabır çekiyordum. -''Yok bücür,abin koymayı tercih ediyor.'' Gülmemek için kendimi zorlarken,''Kötü örnek oluyorsun bana.'' diye fısıldadım. Gür bir kahkaha attı. ''Asıl sen bana kötü örnek oluyorsun,bücür.'' Yüzü yavaş yavaş ciddi bir hal alırken,bakışları gözlerimden dudaklarıma oradanda aşağılara kayıyordu.''Çok kötü...'' diye fısıldadı sessizce. Boğazımdaki yumruyu göndermek için,kocaman yutku