Genç kız, küçük kızın saçlarından tutup sürükledi. Gözlerinden, burnundan, ağzından kan gelen küçük kız tepkisizce sürükleniyordu. Bağırmıyor, ağlamıyor, direnmiyordu. Küçük kızın saçları genç kızın elini kesiyordu. Sanki her bir tel çelikten yapılmış sivri birer bıçaktı.
Genç kız durdu. Kanayan ellerine baktı, parmaklarını avucuna bastırdı, ellerindeki kan yere damladı. Küçük kıza baktı. Boynuna bir ip geçirdi.
Yağlı urgan.
İpin diğer ucunuda kendi boynuna geçirdi.
İki ucu yağlı urgan.
Genç kız, küçük kızı kucakladı.
Her yerde kan vardı. Küçük kızın; yüzünde, kıyafetlerinde, vücudunda.
Her yerde kan vardı. Genç kızın; yüzünde, kıyafetlerinde, vücudunda, ellerinde.
Genç kız göz kapaklarını gözlerinin üzerine örttü, gözlerindeki kan küçük kızın suratına damladı. Genç kız kucağındaki küçük bedene son bir kez baktı ve onu kuyudan aşağı sallandırdı. Küçük kızın bedeni kuyunun derinliklerine düşerken ipin taşa sürterken çıkardığı ses kulak tırmaladı. İp bittiğinde genç kız taşlara tutundu. İp boğazını sıktı ancak o sadece gözlerini yumdu. Ve sonu küçük kızın ki ile aynı oldu.
İki ucunda ceset taşıyan, iki ucu yağlı urgan.
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.