Göğsünün altındaki bıçak yarasına ve omzundaki kurşuna aldırmadan koşmaya çalıştı adam. Zorluyordu. Arkasına, içine bir kere girildiğinde bir daha çıkamayacağınızı düşünmenize neden olacak kadar sık ağaçlı ormana baktı şükredercesine.
Birinin yüzüne dokunduğunu, nabzına baktığını hissetti.
"Ne olur hastaneye götürmeyin beni, başınız belaya girmeyecek söz veriyorum. Polisim ben." Omzundaki yaraya bastıran ona endişeyle bakan kadına gözleriyle tekrarladı aynı şeyleri. Normal zamanda almış olsa nefesinin kesileceği koku, esen rüzgarla beraber doluyordu burnuna.