Küllerinden doğan acılarıyla hissetti, büyüdüğünü. Ki büyümek zorunda olduğunu...
Her defasında verilen görevler, belinde taşıdığı silahlar, öldüresiye attığı dayaklar ve her defasında siyah olmayı başardığı için "Kara Bela" oldu onun ismi. Böyle olmayı o seçmemişti,mecbur bırakılmıştı...
Gözlerinin önünde ölen ailesi ve hala hayatta yaşam mücadelesi veren lösemi hastası kız kardeşi için ayakta durmak zorundaydı.
"Beni kimse yıkamaz!" Dediğinde girdi gönlüne bir adam.
Yıllardır aşkını gizlemiş olan adam, kadınının gelmesini bekliyordu. Birbirlerini kırdılar, üzdüler, beraber ağladılar, beraber güldüler.
Ama en önemlisi onlar hiç vazgeçmedi. Hep sımsıkı tutundular birbirlerine...
Ensesindeki ellerimi biraz daha sıkılaştırdım.
"Gizli Partner'im olmaya ne dersin?"
Gözlerini, gözlerimden usulca dudaklarıma indirdi.
"Hiç fena bir fikir değil," dedi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Eli yüzeysel bir şekilde belimi okşarken...