Henüz 3 yaşında annesini kaybeden minik bir çocuğun öyküsü... Hayatı boyunca yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen hayata dört elle tutunan bir baba.. Zonguldak'ta küçük bir kasabada ailesi ile mütevazi bir hayat süren Ziya Bey geçimini kara elmas ile sağlamaktadır. Birgün madende hastalanmasıyla hayatındaki her şey değişir. Tek bir çaresi vardır : Ailesi için savaşmak. Çocukluğundan geriye kalan tek şey taştan bir evdir ve oradan ayrılmak ne kadar zor olsa da tedavi için İstanbul'a gitmek zorundadır. İstanbul'a taşındığında çocukluğuna dair bulduğu izler geçmişinin sır kapılarını aralayacaktır. hayatının dönüm noktasında bir karar vermek zorundadır. "Acısını yüreğine gömüp geleceğe bakmak mı, yoksa geçmişinin sırlarını öğrenerek yüreğini ferahlatmak mı ? " Tam her şey bitti derken ya yeniden başlıyorsa ?