Arabanın sürücü kapısından özel tasarım olduğu her halinden belli siyah takım elbiseli, saçları dalgalı şık bir adam çıktı. Arabanın etrafından dolaşırken gözlerimiz birbirini buldu. Gözlerinin maviliği hem çok derindi, hem de geceyi aydınlatacak kadar parlak. Uzun boylu, geniş omuzlu, kaslı, tahminen 35 yaşlarındaki adam nefes kesici kokusuyla -bahse girerim Hugo Boss- tam karşımda duruyordu.