Yaprak, İstanbul'un ücra köşesinde yaşayan sevgi dolu bir ailenin lisede okuyan kızıdır. Bir kış günü hiç ummadığı bir anda yüreğine bir sevda ateşi düşer. Günden güne içinde büyüyen bu aşkla dünyadaki cennetine kavuştuğunu düşünürken, yüreğine oturan acıyla bir anda cehennemi yaşamaya başlar. Hayatın imtihanından geçer gibi ayrılıklar yaşarken, bir yaprak misali oradan oraya savrulur. Zorunlu olarak doğup büyüdüğü şehir olan İstanbul'dan ayrılıp Konya'ya yerleşen yaprak, ayrılık ve hüzün ile birlikte içinde bir türlü sönmeyen sevda yangını, bu şehirde de yakasını bırakıp doğup büyüdüğü şehirden ayıran nasıl bir ayrılıktır? Şehirler değişse, seneler geçse de içindeki acı ve hüzün neden bitmek bilmez? Peki, bu sevda ateşi bir gün küllenecek midir? Yoksa günler geçtikçe alevlenecek midir? Araya ayrılıklar, hasretler girse de yaprak aşkına sahip çıkacak mıdır? Bu soruların cevabının yer aldığı aşk, ayrılık ve hüzün yüklü, hayatlarının herhangi bir döneminde sevda ateşiyle yanan, yüreklerinde hüzün ve ayrılıkların en acısını yaşayanlar, mutlaka kendi yaşamlarından bir kesitle karşılaşacaktır. Gönlüme düşsen yara oluyorsun... Gözlerime düşsen yağmur oluyorsun... Ruhuma düşsen dert oluyorsun... Bedenime düşsen ateş oluyorsun... Söyle?! Daha hangi bir yanımdan vuracaksın beni?! Sen ve ben özer. Sen ve ben... Uzak bir ülkenin ayrı şehirleriyiz.!
6 parts