"Sana bir sır vereceğim," dedi. "Seni öldüreceğim."
"Nasıl?" diye sorduğumda bana yaklaşmıştı.
"Yalnızlığa terk edeceğim ve ölmek isteyeceksin."
"Öldür beni o zaman."
Bana doğru bir adım daha atıp kollarını vücuduma doladı. Bana, bize sarıldı.
"Seni terk edeceğim zamanlarda sana böyle sarılacağım." dedi ve dudaklarının saçlarımda gezdiğini hissettim. "Hissettin mi?"
"Neyi?"
"Seni yalnızlığa terk ettim." dediğinde yalnızlığın aslında onun kollarının arası olduğunu anladığım andı. Ürperdim.
"Evet, hissettim. " derken kollarımı kaldırıp ilk defa ona sarılmıştım. "Daha önce hiç yalnızken ağlamak istememiştim."
"Ağla o zaman." dediğinde yıllar sonra ilk defa yüzüm gözyaşlarımla kutsandı.
"Haklıymışsın. Şimdi de ölmek istiyorum. Öldür beni."
Gözler gördüğüne, kulaklar duyduğuna inanırdı. Oysa ben; ne gördüğüme, ne de duyduğuma inanmak istiyordum. Onlar önemli değildi. Önemli olan kalbim, ruhum ve bedenimdi. Fakat, ne kalp, ne ruh, ne de beden benimdi. Ben, geçmişten gelen bir ruhun, intikamı için bedenimi kullanmasına, ruhumu yönetmesine izin vermiştim.
Peki ya kalbim?
O benden izinsiz atıyordu artık. Yanlış kişilere yanlış duygular besliyordu.
Kalbim ne onun, ne de benim himayem altındaydı.
O, başı buyruktu.
Ve, hiç olmamam gereken birine aşık olmak benim elimde değildi.
"Öldün zaten."
(MITOLOJIDE BIR OLAYDAN ESINLENILMIŞTIR.)
İnsanlar üçe ayrılır; Yaşayanlar, Yaşamayanlar. Yaşayamayanlar...
Yaşayanlar: hâlâ dünyadaki hayatına devam edenler.
Yaşamayanlar: öldükten sonra ikinci bir şansı hak edip bu büyülü evrene gelenler.
Yaşayamayanlar: öldükten sonra ikinci şansı hak eden ancak büyü gücü ve dövmesi oluşmayanlar.
🖤
Başlangıç ve bitiş. Bebek arabasıyla gezdiğim yolları, şimdi tekerlekli sandalyeyle geri dönüyorum.
🖤
En büyük gayesi babasının öğrettiği gibi
adaletli bir avukat olmak isteyen Yargı Yargıcı kendini ölümcül bir hastalığın pençesinde bulur.
Öldükten sonra gözlerini başka bir evrende açan Yargı, hastalıklar içinde yüzerken, çektiği acılar bir anda kesildiği için yeteri kadar tepki veremez. Ta ki karşısında ömür boyu kendisini bekleyen ruh eşini görene kadar.
Yaşamayanlar evreni tüm hızında akmaya devam ederken, Yargı olaylara adapte olmaya çalışacak. Öğrendiği en önemli bilgi ise burada insanların tıpkı bir satranç tahtası gibi altıya bölündükleri olacak. Yargı grubunu bulmak için bedeninde belirecek olan dövmeyi beklemek zorunda. Piyon da olabilir, şah da. Ya da hiçbir grubun dövmesi oluşmaz ve kendini bir anda Yaşayamayanlar'ın arasında bulur. Hiçbir büyü gücüne sahip olmayan ve dışlanmışların arasında...