(Bölümler kaldırılmadan düzenlenecek ❣️) Mela ve Çamer iki ayrı kutup. İkiside Karadeniz gibi hırçın. İkiside karadeniz gibi çok güzel. Mela Annesi ve anneannesi ile Karadeniz'de yaşayan köklü ailelerden birinin kızı. Çamer üç erkek kardeşlerden en küçüğü İzmir ve Karadeniz arasında mekik dokuyan genç iş adamı.. Mela, Çamer'e 6 yaşından beri yani kendini bildi bileli aşık.. Çamer'in ise kendinden bile haberi yok. Mela kendisinden 11 yaş küçük bir kız çocuğu.. :) Aileler bu iki gencin evlenmesini isterse.. Bakalım neler olacak..Mela dostu Esvara ile onun odasında bilgisayar başında sonuçlara bakıyordu ve kazanmıştı istediği şehir olmasa bile gideceği yerde denizden mahrum olsa bile özel üniversiteyi yüzde yüz burs ile kazanmıştı. Hızla merdivenleri koşarak indi. Tam merdivenlerin sağ kısmında ki çalışma odasına dalacağı sırada Çamer'in bağırması ile eli havada kaldı.. ---- "Dede baba!! Anlamıyorsunuz. Ben Mela'yı sevmiyorum. Sevmiyorum!! Nerden çıktı bu evlilik Allah aşkına.. Kız küçücük küçük. Hem siz ne biliyorsunuz benim İzmir'de sevdiğim olmadığını. Yapmayın. Gidip bu fikri de kızın kafasına sokmayın." ----- "Tren geçeli çok oldu. Ne bekleysun." deyiverdi. Çamer Mela'nın sesini duyar duymaz elektrik çarpmış gibi başını kaldırıp az önceki bakışlarına ek olarak öfke de katık olmuş bakışları ile baktı. "Hehehe çok şirinsin Mela. Çekil de geçelim. Kapatma kapıyı arkadan bizimkiler geliyor." Gülen Mela "Evvet canım biliyorum şirin olduğumu yavuz hırsız diye de sana diyorlardı sanırım geç hayde geç." deyip Çamer'e cevap hakkı tanımadan mutfak kısmına geçti. Akşamı hayr olsaydı iyi idi tabiri caizse kıç kadar evde kaçamazdı da Çamer'den.