evanichus
Bundan tam 12 yıl önce , Mila ve Kaner birbirlerinden başka kimsesi olmayan , 17 yaşında iki sevgiliydiler . Hayatlarının zorluklarına rağmen , birbirlerinin elinden tutmuş ve hiçbir zaman ayrılmayacaklarına yemin etmişlerdi . Kaner'in dünyası Mila'dan ibaretti .
Ta ki hesap edemedikleri bir ayrılık gelene kadar . Zaman geçti, mevsimler birbirini kovaladı, şehirler değişti; Kaş'ın sıcak sahilleri yerini kalabalık sokaklara, gençlik anıları ise yetişkin hayatının karmaşasına bıraktı. Akdenizin dalgaları onları alıp hayalleri olan yere , birbirlerinden ayrı savurdu .
Diyarbakır'ın taş sokakları, uzak bir geleceğin sessiz bekleyişi gibi onların önünde uzanıyordu. Kaner ise o şehirde başarılı ve adını duyuran bir yüzbaşı olmuş, timi ile birlikte zorlu görevlerin üstesinden geliyordu. İkisinin de bilmediği şey ise , yazgı her ne kadar ,ellerini ve yüreklerini ayırmış olsa da, görünmez iplerle hâlâ birbirlerine bağlılardı .
Mila ise o şehire , en büyük aşkının orada olduğunu bilmeden edebiyat öğretmeni olarak gelmişti . Peki 12 yıl sonra... Aynı atar mıydı kalpleri? Bunu onlara kırgınlıklarla dolu zaman gösterecekti.