Kuşadası'nda rüzgarlı bir gündü...Bu tuhaftı çünkü Mayıs ayında idik....Günlerden Cumartesi,ben her zamanki gibi yatağıma uzanmış Harry Potter okuyordum. Yine odamın Penceresi açıktı güzel bir esinti vuruyordu yüzüme...Annem ile babam dışarıya çıkmak istedi.Bende derin bir iç çekip''Tamam tamam ama önce şu sayfayı bitireyim dedim...'' Babam yine o bakışı attı ve tereddüt ederek ''Peki ''dedi.Birkaç dakika sonra babam odamın kapısını aralayarak ''Haydi''dedi.Bende ''Az kaldı şu bölümü bitireyim dedim'' babam yine bana bakarak ''Haydi ama Güneş batıyor!..''dedi.Elimdeki kitabı aldı ve kitabı sertçe kapatarak.''Yeter!''dedi.Dışarı çıktık.Eve dönerken yoldaki sokak lambalarından biri söndü.İçimden ''Dumbledore''dedim.Neden ise gece olduğunda etrafım ruh emiciler tarafından sarılmış gibi hissettim.Gece rüyamda koluma ölüm yiyen dövmesi yaptırdım ve Lord Voldemord ile dans ettim.Beraber azkabandan kaçtık.Ona bir burun hediye ettim.Sonra da onu ''AVADA KEDAVRA!''laneti ile öldürdüm.Ne tuhaf değil mi?Ben bir Potterhead'ım öyle idim, öyleyim ,öyle kalacağım...İşte bu benim bir günüm.Peki ya seninki?Ha...Bu arada anneme yaptığım kötü bir espiri:
_Anne!
_Ne?
_Çoraplarımı verir misin?
_Al! (çorabı uzatır)
_Efendisi Dobby'e çorap verdi!!!!!!!
_Bu çocuk olmayacak...
_Dobby artık özgüüüüüür!
- Kuşadası
- RegistriertMay 18, 2014
- facebook: Inci Facebook-Profil
Werde Teil der größten Geschichtenerzähler-Community
or