11.07.2025
Kulağa çok küçük gelen ama içinde kocaman hisler barındıran yıllar...
Ne kadar yıldırıcı, ne kadar üzücü olursa olsun dünyaya bir kere daha gelseydim yine bu bedende var olmayı tercih ederdim.
Bazen hala 13 yaşındaki gibiyim; o yaz sıcağında kitap okuyarak mutlu olduğum, terlememe rağmen deli gibi dans ettiğim, sesim kısılana kadar şarkı söylediğim günlerdeki gibi.
Bazen de 40 gibiyim; yaşadıklarımdan, düşündüklerimden, taşıdığım yük ve duygular yüzünden.
Yeni bir bölüm başlatmak için doğduğumuz günlere ihtiyacımız yok. Ben, bir süre önce ilk sayfayı yazmaya başladığımı biliyorum. Artık sadece umutla değil... yaşanmışlıkla, kırgınlıkla, sabırla da istiyorum bazı şeyleri. Hayallerim var; gökyüzüne kadar uzanan. İçimde biri var; uzak ama benliğimin en derininde yaşayan.
Yalnız değilim, en kötü ihtimalle kendime sahibim. Ama zaman zaman eksik hissediyorum. Eskiden bunun için kendimi üzgün hissederdim. Ama sonra fark ettim: Hissetmeseydim ne olurdu? Sanırım ben bu duyguyu sevmişim ve bununla yaşayabilirim.
Büyümek çok da fena bir şey değil. Korktuğum çok fazla şey var. Yine de yürümek istiyorum ve bunu o kadar çok istiyorum ki. Yaşamak istiyorum; dibine kadar, sömürene kadar, içinden geçene kadar. Bir gün her şeyin daha güzel olacağını biliyorum. Ve sonra her şeyi daha da iyiye götürebileceğimi. Olacak. Belki yavaşça, belki umudumu kaybettiğimde, belki de aniden. Ama bir şekilde olacak.
Bir gün gelecekteki ben bu satırları okursa sana bir şey söylemek istiyorum: Seninle o kadar gurur duyuyorum ki. Yolundan şaşmadığın, kalbinden vazgeçmediğin için.
Mutlu yaşlar sana Burcu. Sonsuz sevgiler hep senin olsun güzelim.