Ben Deniz , 16 yaşındayım , sarı saçlı , mavi gözlü bir kızım. İstanbul da yaşıyorum. Güzel sesiz sakin bir mahallemiz var herkes sevecen birbirini tanıyan güzel insanlarla dolu bir mahalle Annem savcı , babam doktor. Ben ise psikolog olmayı istiyorum. iki katlı güzel şirin bir evde yaşıyorum. 11. sınıfa gidiyorum ve annemin babamın tek çocuklarıyım tek çocuk olduğum için seviniyorum her istediğim alınıyor , yapılıyor ama bazen de üzülüyorum kız kardeşim olsaydı saçlarını tarayıp güzel tokalarla bağlardım , parka götürürdüm, eğlenirdik , ben düşüncelere dalarken annem beni kahvaltıya çağırdı , tamam anne geliyorum, okul elbisemi giydim, saçlarım doğuştan düz olduğu için sadece taradım (burda galiba kendimi övdüm). Makyaja gerek duymadığım için mutfağa indim, çok güzel kokuyordu iştahlı iştahlı ailecek kahvaltı yaptık,her zamanki gibi babam gazetesine bakıyordu annem sofrayı toplarken ona yardım etmeye karar verdim bilin bakiyim ne oldu babamla benim aynı olan en sevdiğimiz bardak elimden düşüp kırıldı babamın bakışları direk olarak bana kaydı babam direk ''aa bardağınımı kırdın'' dedi aklı sıra sağlam olan bardağı kendine alıcaktı tabi ki ben izin verirmiyim? vermem, aslında bardağı kıran benim sağlam bardağı onun alması gerekiyor ama napıcan aynı kanı taşıyoruz bununda bi bedeli vardır bende babama dönüp nerden beli kırılan benim bardağımın olduğu ikimizin bardağıda aynı belki seninkini kırdım diye söyledim yüzüme baktı galiba söyliyicek bir şey bulamadı bende zafer sırıtmamı yüzüme takıp kırılan bardağı toparladım , sonra yukarı odama çıktım, çantamı hazırladım telefonumu da yanıma alıp evden çıktım. Bakalım bugün bizi neler bekliyo
selam
Kısa oldu biliyorum ama sonraki bölümleri uzun yazmaya gayret edicem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM DÜNYAM
Teen FictionBir kız hayal ettiği hayatı yaşıyorken platonik aşığı gelip hayatını değiştiriyor