Naruto Retsuden

-Bölüm 0-

* bıraktığım şeylerin açıklamasını yorumlarda yapacağım.
Yazım yanlışlarımı söyleyin lütfen.

"Anne, Hokage-sama birazdan gelecek di mi?"

Küçük parmakları annesinin eteğini sıkıca kavradı.

"Hı hı, evet. Yakında onu göreceksin."

Anne, sessizce bakışlarını tepedeki tapınağa yöneltti.

Yere serilmiş çakıl taşlarının üzerindeki mütevazı kalabalığın orada, Nanadaime* Hokage ve Merdivenler Ülkesi'nin Daimyo'su* bir toplantı yapmaktaydı.

Binlerce insan "kahraman"ın göreve gelişinden sonraki ilk ziyaretinde onu bir an bile olsa görebilmek için tepenin eteklerinde toplanmışlardı.

Rüzgar hafifçe eserek tepenin zirvesindeki kırmızı alevin oradan ufak bir dumanın oluşmasını sağladı.

O alevin neden yandığını daha önce kimse bilmezdi.

Tarihi kaynaklara göre tam 4000 yıldır yağmur yağsa bile sönmemişti. Antik çağlardan beri insanlar onu Tanrı'nın bir lütfu veya şeytanın bir laneti olarak kabul edip ona yapmış ve bir huşu objesi olarak görmüşlerdi.

4. Shinobi Savaşı'nın 5 büyük ülkenin anlaşmasıyla ülkeler arası barışla sona ermesinin ardından, bu ülkedeki alev hakkındaki söylentiler, o zamanki Hokage Kakashi Hatake'nin kulağına kadar gitmişti. Bunun üzerine Kakashi olayı araştırmaları için bir araştırma ekibi göndermişti.

Ninjutsu ve bilim kullanarak yaptıkları çalışmaların ardından tepenin altında büyük bir gaz rezervi olduğunu keşfettiler. Doğal gaz, yer altından püskürürken jeotermal ısı ile etkileşime geçiyor; böylece alev oluşuyordu.

Hiç bitmeyen alevin ısısı hafif bir esintiye dönüşüp yeni açan yaban menekşelerinin yapraklarını okşadı.

Merdivenler Ülkesi'nin Daimyo'su ve Nanadaime planlanan zamanda toplantıyı bitirip tapınaktan çıktılar. Görünüşe göre yanlış giden bir şey olmamıştı.

"Hokage-samaaa!"
"Nanadaime, buraya bakın!"
"Rasengan yapar mısınız?"

Konoha'nın bir numaralı shinobisi, Aleş Ülkesi'nin koruyucusu ve Nanadaime olan genç lider. Saçları açık sarıydı, gözleri ise yaz aylarındaki bir ramune sodasını andırıyordu.

Otuzlarının ortalarına geliyordu. (Naruto yaşlandı hüğ.) Ama çocuksu masumluğundan dolayı asla yaşını göstermezdi.

Dokuz kuyruklu tilkinin jinchurikisi olduğu her yerde biliniyordu. Ama yüzü bir tilkiden çok rakuna benziyordu. Büyük gözleri, burnu, ağzı hepsi çok güzeldi ve yüz ifadelerini zenginleştiriyorlardı. Gösterişli olan sadece yüz ifadeleri değildi, yaptığı her hareket gösterişliydi. Etrafındaki herkesin dikkatini çekiyordu. O da diğer liderler gibi akıcı konuşan ve insanları ikna edebilen biriydi. Ama diğerlerinden farklı olarak insanları gösterdiği sevgiyle cezbediyordu.

Naruto tepeden inen merdivenlerin ortasındayken aniden durdu. Gözlerini kısarak bakışlarını uzaklara yöneltti. Bir sürü yan yana dizilmiş gökdelen göreceğinden emindi. Tepenin etrafındaki boş alan, aniden başkentin sınırları içine alınmış ve inorganik maddelerle inşa edilip tamamen farklı, kozmopolitan bir yapıya bürünmüştü.

Doğal gazın burada kolayca elde edilen bir şeye dönüşmesinden sonra, 5 büyük ülke tarafından yakıt olarak kullanılmaya başlanmıştı. Bu işten Merdivenler Ülkesi çokça kazanç elde etmişti.

Gayri safi yurtiçi hasıla on yıl öncesine göre tam on yedi kat arttı. Altyapı gelişti. Refah seviyesi arttı.

Çok fazla paraları vardı. Ama eksik olan tek şey gelenekleri ve bir kahraman hikayesiydi.