Multide Maya var .İyi okumalar . Vote ve yorumlaınızı bekliyorum . :)
"Furkan?"
"Maya?"
"Tanışıyor musunuz?" babalarımıza aynı anda bilekliklerimimzi gösterdik. Babam güldü ve sanırım Furkan'ın babasını gösterip
"Yeni ortaklarımızla tanış ." dedi . Bizi odaya bırakarak bir şeyler konuşmaya mı ne gittiler sanırım . Bende iki tost ve çay istedim . Biz orada onları yerken Furkan
"Sanırım evren gerçekten dost olmamızı istiyor ."
"İlk defa biriyle bu kıdar kısa sürede dost oldum . "
"İlk olmayı severim ." dediğinde koluna vurdum ve
"Pis sapık." dedim
"Yanlış anlayan sensin . "dedi kollarını iki yana açarak . Furkan babasının arabasıyla beni eve bıraktı . Benden iki yaş büyükmüş . Okula bir yaş geç başlamış ve ablasının öldüğü yıl okulda kalmış . Eve girince odama çıkıp pijamalarımı giydim . Ev boştu . Telefonu alıp elimdeki elmayı yiyerek merdivenlerden indim . Kapı çalınca depar atıp kapıya koştum . Kargo gelmiş . Büyük kutuyu aldım ve içindeki gitarı çıkardım . Turkuaz gitar ? Üstüne sıkıştırılmış notu çıkarıp okudum . Üzerinde ' yeni solistimize hediye ' yazıyordu . Whatsapp grubuna mesaj atıp teşekkür ettim . Akor aletiyle akorlarını ayarladım ve parmaklarımı tellerde gezdirmeye başladım. Bir süre sonra kendimi Avril Lavigne - Wish You Were Here çalarken buldum . Babam yoldayım ve çok açım diye mesaj atınca yiyecek bir şeyler hazırladım . Babam üzerini değişip yemeğe geldi .
"Furkanla nasıl tanıştınız?"
"Şimdi zaten aynı sınıftayız . Üstüme yemek felen dökmüştü . Bende kafasına yemek tepsimi geçirdim . Çıkışta özür falan diledi biraz takılalım mı dedi sonra arkadaşça dedi-"
"Al didi çocuklarını didi git didi ." dedi babam gülerek . Böyle de garip bir babam var . Yemek boyu babamın işlerinden ve Furkanlardan konuştuk . Telefonum çalınca babama,
"Annem arıyor bir dakika." dedim ve kalktım .
"He gülüm ?"
"Napıyorsun canım ?"
"İyi momy sen napıyorsun ?"
"İş güç işte . Aslında ben seni şey için aradım . Şimdi biz şirketin yeni şubesini sizin orada açmayı planlıyoruz ve bende oraya taşınıyorum ." annem bunu derdiği gibi çığlığı bastım ve tepinmeye başladım .
"Ne-ne zaman ?"
"Sanırım bir aya kadar taşınmış olurum . İflas eden bir şirketin binasını aldık . İşlemler sadece dekor ve ben bu iş için seni görevlendiriyorum . Beraber masa,sandalye falan alışverişine çıkacağız ben gelince ."
"Tamam annişkoloştoşkom hadi bay çüs çabul gel." dedim ve telefonu kapattım . Yerimde sevinç dansı yapıp Hadise - Prenses söylemeye başladım . Ben bu şarkıyı nerden ezberledim . Babam kapıya yaslanmış beni izliyordu .
"Biliyor muydun?" dedim şaşkın yüz yaparak
"Evet ama annen söylememem için bol tembihledi ." dedi . Gidip babama sarıldım ve
"Ben odama uçuyorum ." dedim ve merdivenlerden çıkmaya başladım . Odama girer girmez kapıyı kapadım ve yatağa uzandım . Laptopu alıp bloguma yeni şeyler yazdım .
***
Uyandığımda telefonumun alarmı çalıyordu . Laptopla bakışırken uyuyakalmışım herhalde . Hemen kalkıp üstümü giyindim ve çantamı alıp aşşağı fırladım . Babam kahvaltı yapıyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Gece
Teen FictionTANITIM Turuncu-kızıl saçlarım kapşonlumun yanlarından sarkarken kulaklarımda Katy Perry - Unconditionally çalıyordu . Islık çalan bir grubu es geçip okul kapısına yöneldim . Birbirini sanki yıllardır görmüyormuş gibi çığlık atıp sarılan çemkirellal...