Ayaz,İrem,Eray,Enes,Edhem ve Âmir kantinde oturmuş yemek yiyorlardı.
"Uludağ gezisi varmış.***** okulu ile beraber olacakmışız."Dedi İrem,Ayaz'a sarılmadan önce.
"Gidecek miyiz?"Diye sordu Edhem.Herkes istemediklerini belirten mırıltılar çıkarıyordu.
Hadi ama... Okul gezisi,helede onlara düşman olan bir okulla geziye gitmek mi?
Azrailin peşinden koşmak gibi bir şeydi bu!
"Öyleyse gitmiyoruz.O zaman Ayaz bebeğim ile bu tatili,başka bir yerlerde değerlendiririz."Dedi İrem neşeli çığlıklar atarak.
Edhem ise Âmir'e bakarak pis pis sırtıyordu...Sanırım aklında yeni fanteziler vardı.
Âmir'e şimdiden geçmiş olsundu.
Eray ise Edhem gibi,Enes'e bakıyordu ama biliyordu ki aralarında bir şey olmayacaktı.
Enes kendisine parlayan gözlerle bakan çocuğa hafiften gülümsedi.
.
Gezi için okul tatil olduğunda herkes planladığı şeyleri yapıyordu.Ayaz ve İrem Şeyşeller'deki Cousine adasına tatile giderken,Edhem ve Âmir bir sürü yeni fantezi deniyordu...Eray ve Enes mi?
Iıh...Onlar yine bildiğimiz gibiydi.
Eray,Enes'in yatağının içine girerek oturmuş başını geriye yatırmış,tavanı izliyordu.
Enes'te, Eray'ın karşısında oturmuş onu izliyordu..
Enes,birden öne uzanarak Eray'ın boynuna, öpücük kondurdu ama geri çekilmedi.
Eray şokla kalakaldı.
Enes burnunu,kiraz dövmesi olan beyaz boyuna sürterek derin bir nefes çekti.
Enes'in arka arkaya kondurduğu öpücükler ile titrek bir şekilde nefes verdi.Eray,ellerini çocuğun omuzlarına koyarken,Enes kucağına çıkarak boynunu öpmeye, aralarda yalıyarak ısırmaya devam etti.
*Bi şeycikler olacak.*
Eray gözlerini kapatarak kısık bir şekilde inlerken,Enes elini kırmızı bol kazağın içine sokarak çıplak teni okşamaya başladı.
Elini yavaşça belden yukarıya doğru götürerek çocuğun göğüs ucuna değdirdi.
Eray'ın yüksek sesle inlemesi ile minik tepeciğe bastırarak yuvarlaklar çizmeye başladı.
Eray,sırtını yatağın başlığına yaslayarak inlemeye devam ederken,göğüs ucu ile oynayan eli ve boynudaki dudakları hissettikçe çıldıracak gibi oluyordu.
Enes,çocuğun boynuna son kez öptükten sonra,mıyışmış bir halde inleyen çocuğun,kırmızı yanağını okşadı.
Kazağı yukarıya sıyırarak, sertleşmiş pembe tepeciğe, ıslak bir öpücük kondurdu.
Eray,sesli bir şekilde inleyip biraz aşağıya kaydı.
Enes,çocuğun kucağına iyice yerleşerek kazağı iyice yukarıya sıyırdı.
Eray,kazağı düşmesin diye tutarken, Enes sertleşmiş tepeciği dudaklarının arasına alıp sertçe emiyordu,diğer eliyle diğer göğüs ucuyla oynuyordu bir yandan.
Eray,gözlerini kapatmış derin nefesler alıp veriyor aralarda seslice inliyordu.
*Bitti yani.*
Enes biraz daha göğüs uçlarıyla oynadıktan sonra geriye çekildi Eray'ın kıpkırmızı olmuş yanaklarına,kapalı gözlerine,titreşen kirpiklerine ve aralık kırmızı dudaklara baktıktan sonra kazağı sıkıca tutan ellerin üzerine öpücük bıraktı.
Eray,yavaşça gözlerini açarken derin nefesler alıp verdi.
O kadar çok etkilenmişti ki "Bugünlük bu kadar yeter."Diyerek üzerinden kalkan Enes'e bir süre hiçbir şey diyememişti!
"ENES!NE YAPIYORSUN AMINA KOYAYIM YA!AZDIM!GEL BURAYA İT!"Diyerek kendini yataktan atarken kızarmış yanakları ile Enes'in arkasından koştu.
.
Enes, götünde kurt varmış gibi bir sağa bir sola zıplayan çocuğa baktı."Eray,otur şuraya."
"Hayır!Ayrıca küsüm ben sana!"Diyerek zıplamaya devam etti Eray."Tavşana falan mı dönüşmeye çalışıyorsun?"
"Hahahah ve ha!Hayır,canım sıkıldı.Sus,küsüm ben sana."En son yatağa attı kendisini.
"Otur,ders çalışmak zorundasın.Notların çok kötü,böyle gidersen sene tekrarı yapacaksın!KİME DİYORUM?!"Sona doğru elindeki kalemi fırlatarak yatakta tepinen Eray'a bağırdı.
"BAĞIRMA BE!KÜSÜM SANA...Dün azdırıp bıraktın öyle!"
Enes,gülerek yerinden kalktı.Yatakta yüzüstü yatmış çocuğun arkasına geçerek kasıklarını, poposuna dayadı.
Eray şokla başını kaldırırken poposuna bastırılan kasıklarla inledi."N-ne yapıyorsun?"Diye mırıldandı.
Enes gülerek çocuğun kulağına uzandı."Kendimi azdırıyorum,böylece sende kalkıp beni yarı yolda bırakabilirsin.Ödeşmiş oluruz."Diyerek kendini çocuğa daha çok bastırdı.
"Senin çözüm yolunu sikeyim Enes!Sevişsekte direkt olayı çözsek."Eray,başını yatağa vurarak söyledi.
Poposuna dayanan sertliği hissettikçe çıldırıyordu.
"Eneeees!!!!"Diye çığlık atınca,kıvırcık çocuk kahkaha atarak kendisini geri çekti.
Eray kızarmış yüzünü yatağa bastırırken kahkaha sesi kulaklarını doldurdu.
Enes bey, neler yapıyorsunuz aq?
Eray ve Enes'in anaları evde olmuyor genelde,beraber aynı işte çalışıyorlar.
SİZLERİ SEVİYORUM KİRAZLI BAMYALARIM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE (BxB)
Short Story[TAMAMLANDI] On yedi yaşındaysanız,notlarınız kötüyse ve en yakın arkadaşınıza aşıksanız...Hayatınız çok zor olabilir...O zaman,Eray gibi Serdar Ortaç dinleyerek,efkarlanabilirsiniz. İki erkeğin aşkını anlatıyor...Sevmeyen varsa okumasın... -Berce...