KUŞLAR

119 18 14
                                    

                                                                     

   Belki saatler geçmişti Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatalı çok olmuştu. fakat ben zamandan biçareydim, Yıllarım annemin gidişi ile bana zindan oldu. Annem mi? Benim doğumumdan kırk gün sonra ellerini ellerimden çekmiş. Tıpkı şimdi olduğu gibi hayatıma anlam katıyor dediğim ne varsa el çekiyordu benden. Gözlerimi ellerimin tersi ile silip teyzeme kulak verdim. Akşam için sofrayı hazırlamaya koyulduk ,eniştem birazdan gelirdi, kuzenim Nazlı ile salona geçiş yaptık onun dünyası ile benim dünyam başkaydı. Sahi benim dünyam neydi?

Ben Mihrimah ,19 yaşında İstanbul Üniversitesi birinci sınıfta hem annesiz hem terkedilmiş bir kızdım annem içim de hep iyileşmeyen yaramdı. Annemden sonra sevgisini kızına değil de başka bir kadına vermeyi seçmiş biyolojik bir babanın kızıydım. Ondan nefret ediyordum ,onun soyadını taşımaktan da. Beni anneme benzetirler hatta Emine teyzem birebir aynı olduğumu söyleyip bir kaç gözyaşını bana bahşeder hep.

Kapıdan Vedat eniştenin sesi ile hep birlikte sofraya geçmiştik. Masada ki suskunluğu Mehmet ağabey bozdu ;

-Çalıştığın yere uğradım bugün, gitmemişsin?

Soru mahiyeti taşıyan bu cümle de öfkesini bana kusuyordu.

Eniştem memurdu, Nazlı zaten çokça yük oluyordu tüm şımarıklığı ile bir de ben bu garip adama yük olamazdım. Teyzemden başka kimsem olmadığından sığıntı gibi hissediyordum zaman zaman o sebepten derslerimden arda kalan zamanım da part tame çalışıyordum.
Mehmet ağabey ise boş gezenin boş kalfasıydı. Bu öfkesinin ardında para hırsı vardı. Teyzem ne kadar çalışmamı istemese de ,önce kısa bir bakışmanın ardından sertçe yutkundum boğazımda ki koca yumruyu ve boğazımı temizledim biraz olsun rahatlatmak için,

-Hastalandım. dedim gözlerimi tabağımdan ayırmadan. Ailenin bu konuda hassas olduğunu bildiğim için içim rahattı. Midemde ki yanma yine başlamıştı. Tıp dilin de Reflü olarakta bilinen mide yanması ileri boyutların da ateş ve bayılma ile son buluyordu. Bugün de midemde ki yanma ve kramplarla uyandığımdan gitmemiştim işe.

Tabağımda ki yemeğin yarısına bile gelmeden kaldırmıştık sofrayı. Nazlı,arada vücudumda ki sinir hücreleri ile oynasa da özün de iyi bir kızdı. Ders çalışmak için odalarımıza çekilmiştik. Nazlı sınıf , ben ise tarih öğretmenliği okuyorduk. O benden bir yaş büyüktü Mehmet ağabey ile beş yaş vardı.

Ben onlara inat her yönden zıttım', kumral uzun bukleleri ve koyu kahvelere sahiptim. Nazlı ve Mehmet iki kardeş ise sarışındı.

Kaçırdığım konuları giremediğim dersleri düşünüyordum ki, bildirim sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım.

"Müsait misin bugün yoktun ?"

Fatihden gelmişti bizim sınıfın popüler çocuğu, neden mesaj atmıştı? Benimle konuşmazdı ki.

"Rahatsızlanmıştım neden soruyorsun ?"

düşüncelerimi gizlemezdim çoğu zaman. Fatihin mesajı geç olmadı

"Hiç ; geçmiş olsun ders notlarını atayım sana"

Bir anda yüzüme bakmayan çocuk iyilik meleği kesilmişti anlam vermediğim bir durum yaşamıştım. Telefonuma uzun bir bildirim sesi ile sessiz olan odamız da yankılandı. "Teşekkür ederim" telefonuma gönderdiği dosyalar bugünkü ders notlarıydı telefonu bir kenara bırakıp kafamı yastığıma koydum... Sabah uyanıp geç kaldığımı düşünüp hızlı hareketlerle evden çıkıtım kampüse vardığım da dersin ertelenmiş olması ile çalıştığım yere gidip işe başladım iş arkadaşım olan Sanemin yanına geçip sessizce işe koyuldum .Sanem kumral ,yeşil gözlere sahip minyon bir kızdı. Sırdaşımdı... çok fazla sessizlik olduğundan mı yoksa merakından mı bilinmez

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 12, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MİHRİMAH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin