Anne Başka Erkek Mi Yok?

55 2 0
                                    

Neden sabah sabah okula gidilir anlamıyorum. Hemde 7'de off! Yorganı üzerimden bir çırpıda attım ve pofidiklerimi ayağıma geçirip banyoya gittim. Duş ve rutin işlerimi hallettim. Dolabımın önüne geçtim ve kıyafetlerimle bakıştım. Bir siyah jean ve beyaz salaş bir tişört. Siyah ceketim ve beyaz Converce giydim ve hazırım. Saçlarımı düzleştirdim ve hafif bir makyaj yaptım. Çantamı hazırladım ve telefonumu alıp aşağı indim. Babam yine her zaman ki gibi tonlarca gazeteyi okuyor annem ise "Dengeli beslenmek!" için salata yiyor, benim tabirimle "Ot!" yiyor. "Günaydın!" dedim ve sandalyeme çömdüm. Salam, peynir, salatalık, domates, zeytin, reçel ne varsa yemeğe başladım. Annem "Günaydın Miranda, bugün seni Josh okula bırakacak." "Ahh! Hadi ama anne başka erkek mi yok?" "Miranda, çok ayıp. Bence çok yakışıyorsunuz." "Hiçte bile!" diyerek masadan bir çırpıda kalktım. Çantamı aldım ve kapıyı çarparak evden çıktım. Hayır anlamıyorum, kadın takmış bu Josh'a ne istiyoki. Sevgili falan olmam, kesin şirketler arası beni sokuyolar çok bir bok varmış gibi off! Saate baktım daha okula 45 dakika vardı. Yürüyerek gitsem yetişirim. Bu arada ben Miranda Kerr, 19 yaşında Üniversiteli bir gencim. Bir abim var. Adı Luke, 22 yaşında tam bir ukala şimdi Üniversite son okuyor ve Amerika Los Angeles'ta. Beni yanına almasını çokça kez istedim ama kabul etmemişti. Vee okula gelmiş bulunmaktayım! Aman ne hoş. Okula girdim ve dolabıma doğru ilerledim. Bir kaç kitap ve sınıfa girdim. Okulumuzuzdaki öğrenciler 5'e ayrılıyordu;

- Popüler olanlar

- Sürtükler

- İnekler

- Çirkinler

- Kendi halinde takılanlar

Ben sanırım kendi halinde takılanlardanım. En iyi arkadaşım Marry'nin sesiyle düşüncelerimden ayrıldım; "Miranda inanabiliyor musun? Okulumuz öğrenci balo gününde One Direction'ı davet etmiş ve onlarda kabul etmişler bu harika!" "Marry baloya daha 1 ay var." "Evet biliyorum, hem bugün prenses adayları seçimi var, kesinlikle sen seçiliceksin!" "Saçmalık, ben seçilmem!" "Peki Leydim!" "Marryy!" diye bağırdım ama çok geç çünkü sınıftan çıkmıştı bile. Off! Prenses ne yaa! Telefonumu çıkardım ve oyun oynadım. Sınıf dolmaya başlamış ve ders zili çalmıştı. Tarih öğretmenimiz Emma Treot sınıfa girdi. Ahh! Bu sürtüğün dersleri çok sıkıcı zaten bana takmış lanet!

Neyse ki ders hızlı geçti ve bütün okulu kafeteryaya çağırdılar. Şu prenses seçmelerini yapacaklarmış. Herkes sırayla oy verdi. Ben ne mi yazdım tabiki Marry'i o çok istekle bence çok hak ediyor. Oylama sayıldı ve sonuçları müdür Bay Martin okuyordu; "Evet , Balo Prensesliğine adaylarımız, Erica Marty, Marry Down ve Miranda Kerr tebrik ediyorum kızlar." Dedi ve görevliler kafalarımıza tacı taktılar. Ben şimdi prenses adayımıyım vay canına çok değişik bir his.

"Hey! Miranda bugün seni almaya geldim ama annen senin okula kendin gittiğini söyledi neden beni beklemedin?" "Josh sırasımı sadece kendim gelmek istedim o kadar!" "Hiç sanmıyorum, bende aramızda bişeyler olur diye sanmıştım!" "Ne! Sen benim arkadaşımsın Josh!" "Farkındayım ve keşke olmasaymışım, umarım sen prenses olursun, hoşçakal." Dedi ve gitti. Hayır ne bu atar. Ben seni sevmiyorum olamazmı. Lanet olsun herşey üst üste geliyor diye düşünürken yere kapaklandım...

Selam ben Dilara. Bu hikayeye uzun zamandır çalışıyorum sonunda cesaretimi topladım ve paylaşmaya karar verdim umarım okursunuz. Her konuda yoruma açığım vote ve yorumlarınızı bekliyorum!! :))

One And Only (Niall Horan FanFiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin