Oh: Baek Seung Jo! Sana insanları görmezlikten gelme hakkını kim veriyor? Sana göre buradaki herkes aptal, değil mi? Senin tavrına rağmen susan aptallar, değil mi? Sen çok mu iyisin? Neden? IQ daha yüksek diye mi? Derslerin iyi, yakışıklısın ve uzun boylusun diye mi? Herkesten iyisin diye mi?
Oh: Evet! Çalışsak hepimiz yapamaz mıyız sanki? Sırf çalışmıyorum diye notlarım kötü benim. Notlarım beceremiyorum diye mi düşük sanıyorsun?
Beak: Öyle mi?
Oh: Öyle.
Beak: O zaman kanıtla.
Oh: Ne? Kanıtlamak mı?
Beak: Evet.
Oh: Tamam. Kanıtlayacağım. Gelecek sınav döneminde.
Beak: Nasıl?
Oh: Nasıl mı?
Beak: Koridorda ilk 50 kişinin ismini astılar.
Oh: Doğru! Çalışma çizelgeyle.
Beak: Çizelgeyle mi? Bu ayki çizelgeyle mi?
Oh: Evet. Bu ayki o yüce, o özel çizelgeyle. Gelecek ay o listede olacağım! Yine mi dalga geçiyorsun? Yaparsam, başarırsam, sen ne yapacaksın?
Beak: Başarırsan mı?
Oh: Evet.
Beak: Herkesin içinde söz veriyorum. Başarırsan, seni sırtıma alır ve okulu turlarım.
Oh: Beni sırtında mı taşıyacaksın? (İçinden)
Oh: Dört gözle beklesen iyi edersin...
