Dedi Ki Senden Ebedi, Olamaz Şarkı Sözleri

7.2K 547 222
                                    

"Bu Sinan, o mu?" dedim sarışın adama dikkatle bakarken. "Kuzenin miydi?"

Şaşkındım ama neye şaşkın olduğumu bile bilmiyordum. Daha doğrusu tam olarak ne hisseymeliydim o bile karmakarışıktı zihnimde. Duygularımı zapt etmeye ve yanlış bir şey söylememeye çalışıyordum bir yandan.

Babamın o haline sebep olan şuan karşımda pişkince gülümseyen adam mıydı? Derdi neydi bunun?

"Ah demek benden bahsettin. Ne kadar şirin." dedi Sinan dudaklarını büzüştürüp alay ederek.

Ben ağzımı açamıyordum. Bunun aksine arkamı dönüp elimdeki kandan kurtulmaya çalıştım. Bu sırada Yiğit sonunda bir tepki vererek bedenini dikleştirdi ve soğuk bakışlarını takınarak" Dışarıda konuşalım. "dedi.

Başka bir yerde konuşma lafını duyduğum an elime bastırdığım kağıt havluyu sıkıştırarak yandan ona ters bir bakış attım. Uyarı mayetinde.

Ne demekti başka yerde konuşmak?

Yiğit ters bakışlarımı hissederek aynı şekilde bana göz ucuyla bakıp tekrar Sinan'a döndüğünde "Ya da salonda da konuşabiliriz." demişti.

İstemsizce sırıtıp başımı öne eğerek gülümsememi saklamaya çalıştım. Ardından dudaklarımı birbirine bastırarak yüzümdeki ifadeyi biraz sakinleştirdim.

"Konuşmaya gelmedim." Diyen adamı duyduğumda ise yüzümdeki gülümseme zaten kendiliğinden silinmişti. Hızla arkamı tekrar dönüp ona bakarak kaşlarımı çattım. "Konuşacak bir şey yok. Sevgilinin babasını öldürmeye çalıştım ama üzerine alınma Yaman, senin baban olduğunu bilmiyordum."

Kaşlarım daha da çatıldı ve üzerine yürüyecek gibi olduğumda Yiğit kolumdan tutarak gitmeme izin vermedi. "Beni nerden tanıyorsun sen?" dedim.

Sorumun cevabını aslında tahmin edebiliyorum. Ama hani doğrusunu bile bile bazen başka bir şey duymak isteyerek sorduğunuz sorular olurdu ya, işte bu öyleydi. Umut ediyordum ki sandığım cevabı vermesindi.

Sinan düz düz önce bana bakıp sonra Yiğite bakarak dudaklarını kıvırdığında aslında cevabımı almış oldum.

Hayal kırıklığıyla Yiğite bakmaktan kendimi alamamıştım. Aslında böyle hissetmem biraz yersizdi ama engel olamıyordum. Kandırılmış hissediyordum.

"Onunla görüşüyordun öyle değil mi?" dedim kısık bir sesle. Yüzüne daha fazla bakmak istemiyordum.

Ona karşı bir şeyler hissederken neden bu kadar dengesizleşiyordum ki? Her zaman ne istediğini bilen biri olmuştum. Dirayetliydim. Ama Yiğit söz konusu olduğunda hem ona çok güveniyor hem de sürekli bir açığını arıyordum. Hem ona tapıyor, hem de yerin dibine sokmak istiyordum. Hem çok kızıyor ama yine de ona kıyamıyorum.

Dengemi bozuyordu.

"Yaman." dedi kolumdaki tutuşunu sıkılaştırıp, uyarıcı bir sesle. Yanlış düşünmeden endişe ediyor gibiydi ama artık çok geçti.

Her şey ortada değil miydi? Beni alenen kandırmıştı. Sanki Sinan hiç yokmuş gibi anlatmıştı bana. Onu koruyamadım, demişti. Adam kanlı canlı karşımdaydı, onunla görüşüyordu ve de. Bu ne demek oluyordu?

Kelime oyunlarıyla aklımı karıştırmıştı işte.

"Bırak kolumu." dedim kendimi çekerek. Bizi izleyen sarışın adama ters bir bakış atarak mutfaktan çıkmaya yeltendim. Girişte durdukları için yanlarından geçmem gerekiyordu. Tam Sinanın yanına geldiğimde ona gözlerimi kısarak bakıp "Ben senin gibi değilim." dedim. Bu sözlerimi ona bakarak söylemiştim ama eminimki herkes anlaması gerekeni anlamıştı.

DOKTOR - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin