5

2.8K 83 28
                                    

Mina ayakları titreye titreye partiye gelmişti. Bu tür ortamlar ona yabancıydı ama Azra'yı görmek istiyordu ve hala içindeki o deli ses, bu gece Azra ile birlikte olabileceğini söylüyordu.

Üzerine dikilen gözlerin farkındaydı, herkes ona bakarken sadece onun burada ne yaptığını düşünüyordu. Mina, şu her okulda olan örnek öğrenci profiline uygun bir kızdı. Son senesine kadar hiçbir partiye katılmamıştı. Bu katıldığı ilk partiydi ve son olacak gibi duruyordu.

Üstüne giydiği beyaz, mini elbise ve pek belli olmayan ama üzerine uğraştığı makyajıyla aslında çok güzel gözüküyordu ama ona duyulan önyargıyı yıkmak için bu mümkün değildi.

Ezgi, gözüne kıstırdığı Mina'nın üzerine doğru yürümeye başladığında Mina olacakları şimdiden sezebilmişti. Azra, tam Ezgi'nin yanında durmuş ve Mina'ya bakmamak için ekstra bir çaba harcıyor gibiydi.

"Seni buraya çağırdığımı sanmıyorum." Mina gözlerini kırpıştırarak ona bakarken yüzünü Azra'ya çevirdi ama ondan da bir ses çıkmıyordu. Kalbi anında yüz bin parçaya bölünürken ağlamamak için dişlerini sıkmaya başladı, boğazı deli gibi yanıyordu ama boğazında oluşan o yanma hissettiği acıdan daha hafifti.

"Azra çağırdı beni." Etrafına boş boş bakınan Azra bu cümleyle gözlerini kocaman açarak Mina'ya dönmüştü, gözleri alev alev yanarken bu sefer Mina ona bakmıyordu.

Ezgi hafif bir şekilde gülerek Azra'ya döndü. "Arkadaş olduğunuzu bilmiyordum." Ne kadar gülüyor gibi gözükse de sesi kuşkuluydu. Azra sinirli halini düzelterek "Sınav zamanları bana not veriyor ya, ben de partiye gelmesini istedim teşekkür amaçlı." dedi ama gergin olduğu belliydi.

Ezgi ikisini de süzdükten sonra tekrar Azra'ya döndü ve "Bir daha benim partime birini çağırmadan önce bana da haber ver." diyerek ortamdan ayrıldı. Ezgi'nin gitmesiyle dikkatler üzerlerinden dağılmıştı ve sadece Azra ile Mina kalmıştı.

"Benimle geliyorsun." Mina bir şey demeden onu takip ederken önündeki bedenin gergin olduğunun farkındaydı ama kendisine değil de Ezgi'ye sinirli olmasını umuyordu.

Sonunda ıssız bir yere ulaştıklarında Azra alev alev yanan gözlerini Mina'ya çevirdi. Mina da ürkek bir şekilde ona bakıyordu ama aynı zamanda da kırgındı ve ona, onun da canının bu denli acıması için vurmak istiyordu.

Bir anda ikisinin de planında olmayan bir şey gerçekleşti. İkisinin de içinden karşısındakine okkalı bir tokat atmak geçmesine rağmen birbirlerini şehvetle öpmeye başlamışlardı. Azra, Mina'nın ince belini kavrayarak kendine doğru çekti ve sağ bacağını kaldırarak kendisine sarmasını sağladı. Elbisesinin altından ona dokunmak için hamle yaptığında bu sefer ilk kez onu durduran Mina oldu. Normalde Azra bu işi yarım bırakıp giden olurdu ama bu gece öyle olmayacaktı.

Mina onu ittikten sonra arkasını döndü ve bir süre öyle durdu. Ağladığını görmesini istemiyordu. Onun açısından belki küçük çaplı bir gerginlik vardı ama Mina'nın kalbi kırılmıştı ve bu kadar kolay hallolmayacaktı.

"Senden özür dilemeyeceğim." Azra bunu dedikten sonra bir süre daha durdu ama sonra çekip gitmişti. Mina ise durdukları ağacın altına çöktü ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Sadece Azra'nın davranışlarına değildi şu anki hissettikleri, insanların bakışları, babası...

Yarım saat boyunca orada öylece durmuş ve ağlamıştı ama ne Azra ne de başka biri onun yanına gelmişti.


in another life
i would make you stay
so i dont have to say you were the one that got away

yeni yılınız kutlu olsunn

play date || girlxgirl || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin