Farklı bir anlatım tekniği denemeye çalıştığım için smutta çok zorlandım. Aklımdakileri yansıtabildim mi bilmiyorum. Umarım altından kalkabilmişimdir.
Düşüncelerinizi öğrenmek isterim. Yorum yaparsanız sevinirim.
İyi okumalar ♡
•••
"Bu kadar mıydı?"
Jeongguk iki elinde alev almaya devam eden ateşle birlikte etrafına, eserine, göz gezdiriyordu.
Acil durum çanları yüksek tehlike alarmı verince hemen Jeongguk'u göndermişlerdi ama bu onun için çocuk oyuncağı niteliğinde bir tehlikeydi ya da o öyle sanıyordu.
Jeongguk küçüklüğünden beri kendini gücünü kontrol edebilmek ve doğru hamlelere başvurabilmek adına geliştirmiş ve geliştirmeye de devam ediyordu. Bugüne kadar hiç yenilgi almamış, en güçlü kahramanlardan birisiydi.
Fazla egosuda işin içine karışınca düşmanları da eksik olmuyordu haliyle.
Bugün yine öyle bir gündü.
Elinden çıkmaya devam eden alevlerin kontrolunu kaybetmesiyle tüm vücuduna yayılıp, etrafa dağılmaya başladığı ve kendi alevlerinin hedefi olduğu zaman afallamış bir şekilde olduğu yerde kalmıştı.
Böyle bir şeyle hayatında ilk defa karşılaşıyor olması ve yine alevlerin ona zarar vermeyeceğini bilmesi onun olduğu yerden kıpırdamasına izin vermiyordu.
Alevler bedenine ulaşıp tekrar bedeninin etrafını sardığında arkasından cızırtılı bir sesin geldiğini ve adını seslendiğini işitmişti.
"Jeon Jeongguk"
Bedeninin hakimiyetini eline almayı başardığı anda sesin geldiği yöne dönmüş, karşısındaki düşmanını inceliyordu.
Örgülü ve siyah uzun saçları, siyahlığından göz bebeği gözükmeyen gözü, gövdesi robot sistemli, kalan yerleri ise bembeyaz tene sahip bir insanmış gibi insan derisiyle kaplanmış olan bir kadındı.
"Seni bu evrenden silmek için yaratıldım Jeon Jeongguk"
Cızırtılı ses tekrar duyulduğunda Jeongguk onun birisi tarafından başka bir yerden kontrol edildiğini anlamıştı.
Karşısındaki düşmanı bir beyine değil, onun kontrolünün sağlanmasına yardımcı olan ve başkası tarafından kontrol edilen bir yapay zekaya sahipti.
"Her kimsen..." demiş, karşısındaki düşmanını baştan aşağıya tekrar süzdükten sonra "...elinden geleni ardına koyma" diye devam ettirmişti sözlerini.
Çevreye ısı veren alevlerini düşmanına doğru savurduğunda hızla ilerleyen alevler bir anda durmuş, biraz önce yaşadığı şey tekrar meydana gelirken hepsini kendisine geri gelirken görmüştü.
Öne doğru bir adım atmaya kalkan Jeongguk, hareket edemediğini fark ederek daha fazla şok olmuştu.
Neler olduğunu, karşısındaki düsmanının nasıl bir güce sahip olduğunu ya da kim tarafından geliştirildiğini hiçbir şeyi bilmiyordu.
En sonunda dayanamayarak dişlerinin arasından "Kimsin sen?" Diye sormuş, ardından cızırtılı bir kahkaha duyulmuştu.
"Anonim takılmak daha çok hoşuma gidiyor. Üzülerek bu sorunu yanıtsız bırakıyorum" dedikten sonra tekrar kahkaha atmış, başı arkaya düşerken "Yüz ifaden o kadar tatmin edici ki" diye devam etmişti.
Jeongguk hâlâ hareket edememesi sebebiyle kadına bir soru daha yöneltmişti. "Nesin sen?"
"Ah seni yok etmek için yaratıldığımı söylemiştim değil mi?" Oyuncu bir havayla konuşup yavaş adımlarla sabit duran bedene yaklaşmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Feu - Taekook
Fanfiction•smutoneshot• "Alevlerin içinde ne kadar etkileyici göründüğünü biliyor musun Jeon?" |fantastic au|