Kala kalmıştım ciddi anlamda donmuştum bakışlarım yerde oturmuş bana gülümseyerek bakan adam yüzünden dona kalmıştı.
Ölmesi lazımdı yemin ederim size ölmesi lazımdı o kadar yüksekten düşen birinin ölmesi lazımdı.
Ne mi olmuştu?
Bahçemden aniden yüksek bir ses çıkmış ev dahil her yer sallandığında ilk başta deprem zannedip kaçmak için bahçeye çıkmıştım o anda ise yerde boylu boyunca uzanmış bu adamı ve yerde oluşan büyük bir yarık görmüştüm.
Şimdi dona kalmış şekilde karşımdaki bu genç adama bakıyordum.
Bide üstündeki tuhaf kıyafete.
Genç adamda oturmuş bir şekilde beni izliyordu aniden yüzünde oluşan gülümsemeyle korkuyla geri çekildim.
Genç adamsa tepkime daha çok gülmüştü siktir eğer konuşabilsem konuşacaktım ama korkudan konuşmayı unutmuştum.
Hadi ama hanginizin bahçesinde koca bir insan şeklinde yarık ve içinden de insan çıksa sizde korkarsınız.
"Merhaba" kalın sesiyle yutkundum benle konuşuyordu siktir benle konuşuyordu.
"Siktir" cevabımla adam anlamsızca yüzüme bakmış bende merhaba demek yerine küfür etmemin şokunu yaşıyordum.
"Ohh Jones yanlışmı gösterdi acaba?"
Dediği şeyle anlamsızca kaşlarımı çattım.
Jones kimdi ve bu adamın benim bahçemde kendi şeklindeki koca yarıkla ne işi vardı kesinlikle düştüğü belliydi hadi ama aptal olmayan herkes bunu anlardı.
"Merhaba ben Kim Taehyung sende insan olmalısın" dediğiyle yemin ederim küçük dilimi yutmuştum siktir delimiydi.
Cevabımı bekler bir şekilde yüzüme bakarken yutkundum.
"Be-ben Jungkook insan değilim yani insanımda ismim insan değil" Taehyung adındaki şahıs anlamsızca yüzüme bakarken bense hala şok ifadeyle onu izliyordum.
"Se-sen kimsin?" dediğimle kaşlarını çattı.
"Ben Kim Taehyung" bu sefer yüzüne alık alık bakan bendim.
"Onu anladım neden burdasın ve neden bahçemde insan figüründe bir yarık var?" düşmüştü işte adım kadar emindim ama ölmesi lazımdı siktir düşmüşse ölmesi lazımdı ama sapa sağlam bir şekilde bana bakıyordu ve üstünde beyaz tülümsü kıyafetler vardı tuhaftı insan yüzüne sahipti ama bir erkeğe göre daha güzel bir yüzü vardı ve siktir asıl korkutucu olan kol damarlarında gözüken ve ışıldıyan mavi renkti ellerindede aynı ışıklar vardı.
"Ahh ben yanlış iniş yaptım o yüzden düştüm" al işte haklı çıkmıştım düşmüştü.
"Böyle bir yarık oluştu ve sen ölmedin?" dediğimle bakışları etrafında gezindi.
"Ahh omu özgünüm sert bir iniş yapmış olmalıyım hepsi Jones yüzünden" son cümleyi söylerkenki yüzündeki memnunyetsiz ifadeyle kaşlarımı çattım.
"Jones'ta kim?" sorumla dudaklarını büzdü bir şeylere karar veriyormuş gibiydi ve siktir tamammı şuan ölümsüz bir insanla konuşuyordum galiba.
"Ahh bunu söylemem yasak Jones kimseye kim olduğumuzu söyleme dedi" dediğiyle anlamsızca yüzüne baktım birşeyleri düşünmeye devam ederken aklına bir fikir gelmiş gibi hızla başını kaldırdı.
"Ahh ama söyleme dedi yazma demedi" gülmeye başladığında bende gülmüştüm ama bu kesinlikle korkudandı altıma sıçmak üzereydim.
Aniden elini kaldırıp değişik hareketler sergilemesiyle gözlerimi kocaman açmıştım siktir siktir siktir napıyordu.
Elinde mavi ışıklar oluşmuş ve havada ise yazılar oluşmuştu ve ben aklımı yetirecektim.
Birkaç adım daha geriye giderken yazdığı yazıya baktım.
Yazısı iğrençti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Alien
FanfictionKesinlikle bildiğimiz uzaylılardan çok farklıydı. Taekook Yoonmin
