2 Aile

1.5K 112 117
                                    

1 Gün Sonra

Hogwarts'ın önünde beliren iki adam birbirine kenetlenmiş ellerini ayırmadan kapıdaki okul müdürüne doğrultmuştu yollarını.

Albus karşısındaki endişeli çifte sakince bakmış ve onları kapıdan geçirmişti. Potter ailesine hala tam olarak ne olduğu söylenmemişti. Sadece çocuklarla ilgili bir sıkıntı çıktığını ve onları okula davet eden bir baykuş gönderilmişti. İkili gelen mektupla apar topar Hogwarts'ın girişine cisimlenmişti. 

Okul müdürü onları kapıdan geçirirken tek kelime dahi etmemiş ve bu Regulus'un daha da endişelenmesine yol açmıştı. Eşinin endişesini hisseden James ise sakin kalması için feromon yayıyordu. Uzun koridor ve değişen bir sürü merdiven geçtikten sonra müdürün odasına varmışlardı. 

İçeriye girdiklerinde onları karşılayan manzara biraz kafa karıştırıcıydı. Remus ve Sirius bir koltukta onların karşısındaki koltuktaysa Rodolphus ve Severus oturuyordu. Asıl şaşırtıcı olan şey Sirius'un Severus'un kafasını ısırmıyor oluşuydu. Hiçbirinden beklenmeyecek şekilde çok sakin duruyorlardı. Bu sakinlik her ne kadar Potterların içine su serpse de sakinliğin fırtına öncesi sessizlik olduğunu anlamaları uzun sürmeyecekti.

       ------☆------

Müdürün odasından kireç gibi duran 3 surat çıkmış Slytherin Zindanları'na doğru gidiyordu. Hiçbiri konuşmuyor tepkisiz bir şekilde ayaklarını izliyordu.

Rodolphus önde, arkasında iki Potter Draco'nun kaldığı odaya gidiyorlardı. Biraz uzun bir yolculuktan sonra odanın önüne geldiklerinde Rodolphus kapıyı tıklatma amacıyla elini uzatmıştı ama onların geldiğini feromonlarından hisseden Draco kapıyı açıvermişti. 

Her ne kadar Remus ona ailelerini içeriye almayacağını söylese bile papasının zorla da olsa içeriye gireceğini biliyordu. Açıkçası pek şaşırdığı da söylenemezdi sadece yeni mühürlediği omega için endişeleniyordu. En son yaşadığı olaylar doğrultusunda onun ailesine ne kadar değer verdiği ve aynı şekilde ailesinin de ona ne kadar değer verdiğini görmüştü. Harry'de Draco'nun arkasındaki yerini almıştı.

Draco kapının önünden çekilip gelenleri mırıldanmayla içeriye davet etmişti. Potterlar hala tepkisizliğini koruyor Rodolphus ise oğluna şefkatle bakıyordu. Ruh eşini bulmuş olması onu sevindiriyordu. Her ne kadar birbirlerinden haz etmeselerde oğlu için her şeye katlanabilirdi. Lucius'un da böyle düşüneceğini biliyordu. Draco onların en küçük çocuklarıydı -Draco'nun iki abisi var-. Lucius her ne kadar zalim gibi dursa ve öyle davransa da oğlunu her şeyden çok seviyordu. Ama işte gösterilmeyen sevginin de bir anlamı kalmıyordu. Rodolphus Draco'ya sarılırken Harry dolu gözlerle papa ve babasına bakıyordu. 

Ailesinin ne tepki vereceğini bilmiyordu. Ki şu anda da pek anlama fırsatı yoktu Reg ve James çok ama çok duygusuz bir şekilde duruyordu.. Bu durgunluğu Regulus bozmuş Harry'e hitaben "Bebeğim seninle özel olarak konuşabilir miyiz?" diye sormuştu.

Harry hızla onaylarken titreyen bacaklarıyla odadan dışarıya adımlamıştı. Odadan çıktıkları gibi papası ona sarılmış çatallaşan sesiyle "Özür di-dilerim yanında olmalıydık seni ihmal ettik. İl-ilk kızgınlığında kim bilir ne kadar can-canın acıdı benim küçük bebeğim-hıck-" Regulus'un sözcükleri hıçkırıklarla kesilirken Harry de ağlamaya başlamış özürlerle papasına sıkıca sarılmıştı. İkili  ağlaşırken arkadan James'in mızmızlanması duyulmuştu. "Bensiz kucaklama mı yapıyorsunuz?" sahte gözyaşlarını silerken dudaklarını da büzmeyi unutmuyordu. Buna karşılık ikili kıkırdamış ve kocaman kucaklamalar vermişlerdi birbirlerine. Harry ancak bu kadar rahatlayabilirdi.

       ------☆------

"Hogwarts'taki ikinci yılında bize gönderdiğin mektubu hatırlıyor musun Draco? Ruh eşini bulduğunu söylemiştin. Sana sayısız mektupla onun kim olduğunu sorduğumuzdaysa bize bir ipucu bile vermemiştin." Rodolphus kıkırdamış dizlerinde yatan oğlunun saçını okşamıştı. Az önce Potterlar izin alarak Gryffindor yatakhanelerine gitmişti. Çünkü iki aile de çocuklarıyla yalnız kalmak istiyordu.

My Little Omega // Drarry FanficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin