Öylece oturuyorum kapının eşiğinde,
Ayağımda altı raptiye dolu terlikler,
Bekliyorum çaresizce,
Gök gürlüyor hafiften,
Yaslanıyor sırtım kapıya,
O kapının arkası sana çıkmayacaksa bir anlamı yok orda durmasının,
Götürmeyecekse beni saçlarının gittiği yerlere bir anlamı yok sarmaşık olmasının kalbimin,
O kapının bir işi yok eğer senin gözlerini açtığında karşında beni buldurmayacaksa, o kapının hiç bir anlamı yok eğer sonbaharda son yaprak tanesi yere düşene kadar tutamıyorsam ellerini, o kapının orda olmasının bir anlamı yok güneş batarken veya doğarken hiçbir şekilde güneşin etkileşiminde seninle olamıyorsam, o kapı orda duruyor ne gitmek ne gelmek istiyor içim, bir sen çiziyor kapının üstünde hayali, işte o kapıya ordan bakmak istiyorum, o kapı sana çıkmayacaksa hiç bir anlamı yok yüzünün orda olmasının, seni görebilmek için bir yere bakmak değil gözlerimi kapatmak yeterdi, o kapının hiçbir anlamı yok, anlam yüklemesi gereken sen olmadığın sürece, o kapı sadece duruyor o kapıyı güzelleştiren sen, o kapının hiç bir anlamı yok olmayınca içinde sen