Sonbahar aylarında yapraklar ardı ardına dökülürken Ayaz ve Öykü aniden yatağından fırlamıştır. Öykü telaştan ne yapacağını şaşırmıştır . Bir yandan da işe geç kalacağı için korkuyordur. Ayaz da telaşsız bir şekilde hemen hazırlanıp çıkmıştır. Arabasına binmiştir binmesine ama araba çalışmıyordur. Hemen takside geç kalacağını sanıp otobüse binmiştir. Şansa bak Öyküyle aynı otobüstelerdir. Otobüsün içinde sadece Öykü 'nün yanı boştur. Ayaz da Öykü'nün yanına oturmak zorunda kalır. Öykü çizimlerine Ayaz ise bina çizimlerine bakarken varacakları yere gelmişlerdir.
Şansa bak ki varacakları yer aynı kişidendir. Varol hemen söze başlar ;
"Sen ( Öykü ) sen futbol çizimleri sen ise ( Ayaz ) statyum yapacaksınız eğer örnek çizimleri beğenirsem tabi "
Varol göz ucuyla hemen Öykü 'nün ve Ayaz ' ın getirdikleri çizimlere bakar;
" Çizimleriniz gerçekten de güzel ama beraber çalışmanızı istiyorum" der ve çalışma saatlerini filan herşeyi anlatır;
" Bu oda ortak odanız yani burada beraber çalışacaksınız"
" Unutmadan şunu da söyleyim çizimlerinizde uyum olmalı , der ve Yarın çalışmaya başlayın " deyip çıkar.
Varol çıktıktan sonra tanışırlar. Yemek yemeye karar verirler ve taksiyle sahil kenarında kumru yerler . Hemen kaynaşmaya başlarlar. Hiç şüphesi kalmamıştırlar.Artık arkadaştırlar. İlk başta birbirlerinden nefret ederler. Ama sonra arkadaş olurlar.
Kumrularını bitirdikten sonra kalkarlar ama Öykünün ayağı kayar ve yere düşer. Ayaz onu yerde görünce kucağına alır ve oturtur. Öykü neden düştüğünü anlamadan Ayaza teşekkür eder. Ayaz da önemsiz birşeymiş gibi
"Önemli değil" der .Sonra biraz öylece konuşmadan oturdular. Sonra da;
"Ayağın hala acıyor mu?"
"Biraz ama yürümemi engellemez " dedi. Ve ayağa kalkmayı denedi . Sonra acısından hemen oturdu . Bunu anlayan Ayaz ;
"İstiyorsan evine ben bırakıyım. Ne dersin?"
"İstiyorsan bırak ama seni yormıyım."
"Bir şey olmaz zaten yarın seni almaya gelecektim . Adresini öğrenirim."dedi. Ve taksi ile Öykü evine bıraktı.Öykü eve girdi . Hemen yatağına yattı. Bugün eğlenmişti. Ama bir o kadar da yorulmuştu. Kalbi sanki Öykü ye birşey anlatmaya çalışıyordu. Sanki aşık olmuştu.
Ayaz ise çoktan evine varmış hatta yatağına yatmıştı. Bir an heyecankandı. Neden heyecanlandığını bilmiyordu.
Kalbleri sanki ne yaptıklarını biliyordu. Sanki anlamışlardı.