I wanna be drunk when I wake up
- Sarhoş olmak istiyorum
On the right side of the wrong bed
- Yanlış yatağın doğru tarafında uyandığımda
And every excuse I made up
- Ve tüm uydurduğum mazeretler
Tell you the truth I hate
- Nefret ettiğim gerçekleri sana söylüyor
What didn't kill me
- Beni öldürmeyen şey
It never made me stronger at all.
- Beni hiç de güçlendirdi sayılmaz.
Love will scar your make-up lip sticks to me
- Aşk, senin rujunda bana iz bırakacak.
So now I'll maybe leave back there
- O yüzden şimdi belki burayı terkedeceğim
I'm sat here wishing I was sober
- Burada oturdum sarhoş olmamayı dileyerek
I know I'll never hold you like I used to.
- Biliyorum sana eskiden sarıldığım gibi asla sarılamayacağım.
But our house gets cold when you cut the heating
- Ama evimiz soğuk oluyor sen ısıtmayı kestiğinde
Without you to hold I'll be freezing
- Donarım ben eğer sana sarılmazsam
Can't rely on my heart to beat it
- Atması için kalbime güvenemiyorum
'Cause you take part of it every evening
- Çünkü her akşam sen bunda görev alıyorsun
Take words out of my mouth just from breathing
- Nefes alırken kelimeleri de ağzımdan al
Replace with phrases like "when you leaving me?"
- "Beni ne zaman terk ediyorsun?" gibi cümlelerle yer değiştir.
Should I, should I?
- Yapmalı mıyım, yapmalı mıyım?
Maybe I'll get drunk again
- Belki yeniden sarhoş olurum
I'll be drunk again
- Belki yeniden sarhoş olurum
I'll be drunk again
- Belki yeniden sarhoş olurum
To feel a little love
- Birazcık sevgi hissetmek için
I wanna hold your heart in both hands
- İki elimle kalbini tutmak istiyorum
I'll watch it fizzle at the bottom of a Coke can
- Onun kola kutusunun dibine düşüşünü izleyeceğim
And I've got no plans for the weekend
- Ve bu haftasonu için hiçbir planım yok
So shall we speak then
- O yüzden konuşmaya ne dersin
Keep it between friends
- Arkadaşça olacak
Though I know you'll never love me like you used to.
- Beni eskisi gibi sevemeyeceğini bilmeme rağmen.
There maybe other people like us
- Belki bizim gibi başka insanlarda vardır
You see the flicker of the clip when they light us
- Onlar bizi aydınlattığında darbenin alevlendiğini görüyorsun
Flames just create us, burns don't heal like before
- Alevler bizi henüz yarattı, yanıklar eskisi gibi iyileşmeyecek
You don't hold me anymore.
- Bana artık sarılmıyorsun.
On cold days Coldplay's out like the band's the name
- Soğuk günlerde Coldplay yıpranmış aynı grubun ismi gibi
I know I can't heal things with a hand shake
- Biliyorum bir el sıkışmasıyla her şeyi iyileştiremem
You know I can't change as I began saying
- Söylemeye başlamamla değişemeyeceğimi de biliyorsun
You cut me wide open like landscape
- Beni bir manzara gibi kestin, tamamen açık
Open bottles of beer but never champagne
- Şişelerce bira aç ama hiç şampanya açma
We'll applaud you with the sound that my hands make.
- Ellerimin yaptığı sesle seni alkışlayacağız.
Should I, should I?
- Yapmalı mıyım, yapmalı mıyım?
Maybe I'll get drunk again
- Belki yeniden sarhoş olurum
I'll be drunk again
- Belki yeniden sarhoş olurum
I'll be drunk again
- Belki yeniden sarhoş olurum
To feel a little love
- Birazcık sevgi hissetmek için
All by myself
- Tamamen tek başıma
I'm here again
- Yine burdayım
All by myself
- Tamamen tek başıma
You know I'll never change
- Asla değişmeyeceğimi biliyorsun
All by myself
- Tamamen tek başıma
All by myself
- Tamamen tek başıma
I'm just drunk again
- Yine sadece sarhoşum
I'll be drunk again
- Yeniden sarhoş olacağım
I'll be drunk again
- Yeniden sarhoş olacağım
To feel a little love.
- Birazcık sevgi hissetmek için.
Coldplay: Kalpsiz oyun veya acımasız oyun anlamına gelir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şarkı Sözleri & Çevirileri
Non-FictionMerhaba arkadaşlar bu bir hikaye değil :D Adından da anlaşıldığı gibi istediğiniz şarkı sözlerini Türkçe anlamlarıyla paylaşacağım :) Katılım olursa sevinirim :) İsteklerinizi yorumla belirtin :) Votelemeynin yorumu maalesef ki geçersiz :)