sex until love

2.

"Ve ismi neydi Jemi miydi? Hiç bilmiyorum-" kaşları çatıldı. "Ya bir saniye ben niye bunlarla uğraşıyorum ki? Siktiğimin tüm gayleri başıma toplanmak zorunda mı?"

Bezi sinirle lavaboya atıp elini, ıslaklığının gitmesi için çırptı sandalyeye yerleşip çikolatalı ekmek gömen Jungkook'a baktı.

"Çonko boyoz-" Jungkook'un boğazına kaçarken Yoongi göz devirmişti. "Cehennemden bilet bekliyorsun heralde."

Su dolu bardağı ona uzatıp sırtına vurdu. Jungkook teşekkür edip suyu içmiş tekrar ekmeği gömmeye devam etmişti.

"Her neyse umarım sınav diye beni ekmemişsindir, canını okurum. O pis varlıklara tam tamına 4 saat katlandım Jeon." Başını iki yana salladı Jungkook.

Adını hatırlamadığı ve hatırlamak bile istemediği gencin dün dediklerini ağzını büzerek taklit ediyorken mutfaktan çıktı Yoon. Jeon, ekmeğin son parçasını ağzına atıp ona seslendi."Sen de takmışsın ona, artık ne kadar etkilendiysen."

Yoongi geri dönüp kapıdan ona ifadesiz bakışlar attığında elini teslim olmak için kaldırdı. "Ben konuşmadım dilimin suçu."

Kaçmak için manevra yapacakken Yoongi onun kafasına vurmuştu. "Ah, acıttın be mal!"

"Ben vurmadım, elim vurdu." Omuz silkti Yoongi.

Jungkook hırsla onun üzerine atlarken çok geçti. İkisi de bir süre yerde boğuşmuş sonra Jeon, mola deyip kalkmıştı. Hiçbir şey olmamış gibi üstünü silkeledi.

"Neyse neyse, bugün okuldan bir arkadaşım proje için gelecek. Evde olmak istemezsin." Jungkook bunları söylerken elindeki sargı bezini düzeltiyordu.

Yoongi başını arkasındaki koltuğa yaslarken gözlerini kapattı ve sonra yarı açık gözleriyle ona baktı. "Açıkça sevişeceksiniz yani?"

"Hayır, zaten biri geldiğinde rahatsız olduğunu biliyorum onun için söyledim."

Saçlarını karıştırdı."Gidemeyeceğim lanet... Yarın aptal sınav var ve tekrar yapmam lazım." Sinirle tıslarken elini yüzüne kapattı.

"Salona geçeceğiz biz."

İtiraz etti Yoon. "İyi de tek çalışma yeri orası! Ben napacağım?"

Omuz silkti Jeon ve masada, yarım kalmış olan çikolatalı sütünü eline aldı. "Sen de ya burada yaparsın ya odanda."

Oflayıp duvardaki saate baktı. Neredeyse 2'ye geliyordu. "Ne zaman?"

"3'te gelir muhtemelen. Ne yapacağına karar ver."

Seçeneği var gibi gözükmüyordu, odada çalışsa 5 dakikaya varmadan uyuyakalacağına emindi. Burada çalışacağını söyleyip yerinden kalktı ve özet çıkardığı kağıtları için arandı.

"O geldi!"

Altındaki kedili pijamalarına baktı ve gözleri irileşti. Saat 3te geleceğini söylememiş miydi? Ne hayırlı arkadaştı ama..

Odasına geçip hemen değiştirmeliydi. Jeon'un kapıyı açmamasını umarak salondan kapısını açarken biriyle dip dibe gelmişti.

Dünkü. Sarı. saçlı. tam. da. karşısındaydı.

Gözlerini kırpıştırıp geriye çekilirken o ise memnun bir sırıtışla Yoon'u süzmüştü. "Merhaba."

Karşısında tamamen donup kalmıştı. Ağzının şaşkınlıktan açık kalmaması için kapattı. Şaşkınlığı yüzüne çoktan yansımıştı.

Jungkook da içeri girip ona çalışacakları yeri gösterirken Yoon ona, onu kurtardığı için, içinden teşekkür etti. Odasına geçip kapıyı kapattı ve sırtını kapıya yasladı.