Akşamın Güneşi ve Karanlık

736 22 16
                                    

Kötü arkadaşlıklardır belki de bizi bitiren. Güzel hayatlarımızı uçuruma sürükleyen. Ne aşk, ne vicdan... Belki de arkadaşım dediğiniz kişilerin yaptığı kötülükler karanlığa çeker sizi. Küçük bir macera arayışı bile yeter bazen yıkılışa. Onlarla iken bilirsiniz yanlış olduğunu, farkındasınızdır her şeyin fakat yaparsınız işte. Karanlığa bile bile teslim edersiniz kendinizi. Kötü şeyler yaparsınız iyi olduğuna inanmak için. Kendinizi kandırırsınız bir anlık maceralar için.

Bazen aynanın karşısına geçer acizliğimi izlerim. Acıma acı katan mazoşistin tekiyimdir belki de. Hayata karşı umutla ve sevgiyle bakmadım hiçbir zaman. İçimdeki karanlığın beyazıydı gülümsemem. Ama ben o beyazlığı da söndürdüm kötülükle. İçimdeki karanlığı tümüyle ortaya çıkardım. Hayatıma yeni bir karanlık, uçurum ekledim. İntiharımı masum hayat olduklarına inandıklarımı yaşayarak gerçekleştirdim. Hepsinin her şeyin farkındaydım. Bile bile acı çektim, bile bile karanlık oldum ben de.

Kötülüğün süsleridir macera ve zevk. Onları elde ederken gireriz çemberin içine. Her insan güçlüdür o çemberden çıkabilmek için. Ancak içten içe istemez kimse, karanlığın iyi olduğuna inandırır kendini. Yalanı ilk başta kendinedir, sonra başkalarına. Ve en sonunda intiharı olunca karanlık onun, suçu başkalarında arar. Her şeyi başkalarının yaptığını masum olduğunu söyler. İşin komik tarafı bu yalanı, bu acizliğin son noktasındaki yalanı kendine bile yutturur. Asla itiraf edemez kendine "Dışarıdaki huzur, mutluluk az geldi sana. Her şey senin suçun sen kendi kendini yiyip bitirdin. Asıl canavar sensin. Ölüm sensin. Şeytanın ta kendisisin." diyecek kadar insan olamaz. Baştadır belki de hata. Hepimiz kişiliksiz alçakların tekiyiz. Kimisi daha az, kimisi içten içe. Kimisi göstermez kişiliksiz olduğunu.

Bir de kendi ölümünü elleriyle hazırlamak var. Kim bilebilir güvendiğinin, karşısında oturan, kucağında uyuyan kişinin ölümü, intiharı olacağını. Ben biliyordum. Sonuna kadar farkındaydım girdiğim pisliğin. Ama eğlenceliydi ve ben bunu istiyordum. Tehlikeliydi ve ben tehlike seviyordum. Bu ruhunu şeytana satmaktan farksızdı. Bela istiyordum ben, huzur istemiyordum. Ve istediğim şeyi elde ettim. Fakat taşıyabildiğimi sanmıyorum. Bela ağırdır, kaldırmayı bırak onunla yaşamak cehennem azabı gibidir. Ben cenneti yanlış kişide, yanlış hislerde aradım. Ve her zaman yanlışın farkındaydım. Yine de yaptım. Ve bu acizliğin son noktası olacak ama yine olsa yine yaparım.

Bela sevmek bağımlılıktır. Bir kere maceradaki zevkin tadına vardın mı, bir kere beladaki eğlenceyi yaşadın mı bırakamazsın. İstemezsin de zaten, kimse umrunda olmaz. İyice insanlıktan çıkarsın. İçindeki canavarı serbest bırakırsın.

Bu masum kız, kötü çocuk hikayesi değil. Az kötü ile gerçek kötünün hikayesi. Hiç kimse masum değil bu hikayede. Hiç kimse kitap karakteri değil. Hayal ürünü değil hiçbir yaşanan. Hepsi gerçeğin ta kendisi. Acımasızlığın, ölümün ta kendisi. Hiçbir göz yaşı beyaz değil bu hikayede. Bu hikaye alçak bir kızın belayı kendi eliyle çağırması. Bu hikaye herkesin mutsuzluğun mutluluğunu yaşaması.

Bu hikaye akşamın güneşiyle, karanlığın hikayesi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 05, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BOKSÖRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin