Bütün gün boyunca, aklıma kenma gelip durdu. Geçen gün onunla konuştuğumdan beri aklımdan çıkmıyordu.
bu çok tuhaftı gerçi çok konuşmuşta sayılmazdık yani sadece gülüşmüştük ama hep aklıma o gülüşü geliyordu, hiç aklımdan çıkmıyordu. dünden beri onu düşünürken dalıp gidiyordum yine beynimin içinde kenma'yı düşünürken sugarawa' nın sesiyle kendime geldim."yamaguchi hey yams ne kadardır sana sesleniyorum duymuyor musun."
" Aa şey ne demiştin. "
" Yüzün kıpkırmızı olmuş ateşin mi var hasta mısın istersen bı elini yüzünü yıka. "
" Kırmızı mı? " yüzüm neden kırmızı olsun ki hasta deilim yoksa kenma'yı düşündüğüm için mi yüzüm kızardı.
" Aa e-evet sanırım biraz hasta hissediyorum bı elimi yüzümü yıkayıp geliyim muhtemelen sadece yorgunumdur "
hemen bahçeye çıktım bahçedeki çeşmede yüzümü yıkadım.
"aah kenma'yı düşünürken yüzüm mü kızarıyordu buna inanamıyorum bu çok utanç verici"
O sırada bahçede sanki bir çift gibi, kavga eden kageyama ve hinata'yı gördüm acaba kavga ederken kavga eden sevgililer gibi göründüklerinin farkındalar mı merak ettim doğrusu.
yanlarına gidip neden kavga ettiklerini sordum.Hinata bana dönüp " aaa yamaguchi sende Nintendo swift oynamak ister misin." Diye sordu.
Kageyama " hey neden o oynayabiliyor da ben oynayamıyorum"diye yakındı
Hinata ona dönüp "çünkü sen oynadın!" diyerek kızdı.
Sonra bana dönüp "bunu kenma'dan ödünç aldım yarın geri götürücem yani şimdi oynamazsan daha sonra oynayamazsın çünkü yarın bende olmıyacak dedi" nedense kenma diyince ilgimi çekmişti.
"Versene bı kere oynıycam." dedim. ama çok hızlı kaybettim ona dönüp,
"bunu yarın kenma'ya ben götürebilir miyim." diye sordum.
bunu çok heyecanlı bir şekilde söylemiştim. neden bunu söylemiştim ki kelimeler ağzımdan bı anda çıkmıştı."yani şey yarın o taraflara gidicem hem giderken bırakırım aynı zamanda kenma'nın yanınada uğramak için bir sebep olur." dedim.
Aah inanmıyorum, olayı toparlamaya çalışırken iyice batırmıştım. neden kenma'ya uğramak için bir sebebe ihtiyacım olsun ki. Neyseki bunların hiçbirini kafaya takmamış gibi duruyorlardı.
Kageyama hemen atlayıp " yani o zaman yarın gelebilirsin. " dedi.
ne demek istediğini anlayamadım." Hinata'da emin değilim sanırım bunu yamaguchi'ye verirsem yarın gelebilirim. "
dedi kageyama çok sevinmiş görünüyordu, hinata'nın yüzü biraz kızarmış gibiydi.
sonra hineta hemen bana dönüp "tamam o zaman sen bunu yarın kenma'ya götürüyorsun ve bende... kageyama'yla gidiyorum"
son kısmı biraz kısık sesle söylemişti, pek anlam veremedim ama kurcalamaya karar verdim. o sırada, tsukki'yi gördüm hemen yanına gittim.
eve birlikte giderdik aslında ben, ortaokuldan beri tsukki'den hoşlanıyorum, ama bu biraz tek taraflı bir aşk.
o beni sevmiyor, hatta beni pek umursamıyor bile.
tsukki'nin peşinde böyle karşılıksız bir aşkla koşmak, aşırı yorucu gelmeye başladı.
ona açılmadım, ama benden hoşlanmadığından eminim.
onu küçüklüğümden beri tanıyorum. ona açılıp arkadaşlığımızı bozmaktan korkuyorum. belkide ondan, vazgeçmeliyim.
eve gidip yatağıma uzandım aklıma hinata'dan aldığım oyun geldi, oyunlarda çok kötüydüm, ama öğrenmem gerektiğini hissediyordum.sabah uyandığımda saat geç olmuştu, ama bugün tatildi, o yüzden kafamı yastığa geri koydum
"Aaaaa kenma'ya oyunu vericem."
gece geç saatlere kadar oyunu oynaya çalışmıştım ve sonunda uyuya kalmıştım.
Yataktan kalktığım gibi kıyafetlerimi aradım, dolapta ki katlanmış kıyafetlerin hepsini dağıtıp düzgün birşeyler buldum.
Ve hemen evden çıktım.
Hinata kenma'nın evinin yolunu bana tarif etmişti, tarife göre doğru yerdi. Kapıyı tıkladıdım.
neden bu kadar heyecanlıyım? Sanırım kalbim yerinden cikicak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soft Bir Aşk (Kenyama)
Fanfictionkenma ve kuroo normal bir çiftti ama birşeyler tuhaftı eski mutlulukları yoktu belkide onlarınki geçici bir sevgiydi kısa bir sevgi tükenen ve ölen bir sevgi yamaguchi ise her zaman tsukkiyi sevdi ama bu karşılıksız üzücü ve yorucu bir aşktı artık...