#Saçları siyah ve mavi karışımı saçları bulunan kız, göğsüne vuran rüzgar dolayısıyla gömleğinin iki yerini biraz daha kendine çekti. Üşüyordu ama bu üşüme dayanabilecek bir seviyedeydi. Bunu mahvedemezdi ve planı güzel bir şekilde işlemesi gerektiğini biliyordu.
7/24 açık bir marketin yanında duran siyah jeep'e doğru ilerlemeye başladı. Elinden geldiğince sakin olmaya çalışıyordu. Şüphe çekmemek en önemli kurallardan biriydi. Elbette şüphe çekmeyeceğini biliyordu fakat yine de dikkatli olmaya özen gösteriyodu.
Rahat bir şekilde yanına geldiği jeepin arka kapısını açarak içeri girdi. Kapıyı arkasından çekerek siyah koltuğa oturdu. Yanındaki kız hiç-bir şey olmuyormuş gibi elindeki telefonuyla ilgileniyordu. Saçları uzun ve kumraldı. Saçları ilgilendiği telefon yüzünden öne doğru düşmüş ve yüzünü kapatıyordu. Üstünde siyah kısa bir elbise ve uzun kadife botları vardı. Kadife botları bacaklarındaki dövmeleri kapatıyordu.
Siyah saçlı kızın ise üstünde siyah deri bir pantolon, göğüslerinin üstünde siyah sütyen ve gömleği vardı. Ayaklarında ince zarif topuklar vardı. Bu kıyafetler onu olduğundan daha seksi ve çekici göstermişti. Yüzünde siyah a çeken bir ruj sürmüş ve gözlerine de eyeliner çekmişti.
Yanındaki kızın onunla ilgilenmediğini görünce gözlerini devirerek kafasını çevirmiş ve karşı taraftaki koltuğa geçerek kafasını şoför koltuğunda oturan siyah saçlı çocuğa çevirmişti. Siyah sacları ne uzun ne kısaydı, üzerinde öylesine atılmış beyaz bir gömlek vardı. Elleriyle arabanın direksiyonunda ritim turuyor ve dışarıyı gözleriyle talan ediyordu.
"Saat kaç oldu hala gelmedi mi?" siyah saçlı kız aynı onun gibi gözleriyle camın dışarısına bir göz gezdirdi.
Siyah saçlı çocuk yüzünü bilmiyoruk gibisinden bir hareket çekti. "Bende bilmiyorum. Bir kaç dakka daha bekleyelim gelmezse gideriz."
Siyah saçlı kız,"Bu işi onsuz yapamayız biliyorsun dimi?" diyerek gözlerini araba aynasından çocuğun gözlerine çevirdi.
Çocuk başını olumlu bir şekilde salladı, "Biliyorum ama yapacağımız bir sey yok," gözlerini aynadan siyah saçlı kızın gözlerine dikti. "Sen Lolita? İlaçları alabildin mi?"
Lolita kafasını olumlu bir şekilde salladı. Gözlerini araba aynasından çekerek yine etrafa bir göz attı." Evet aldım. Yanında küçük iğneler'e doldurdum. İşimiz hızlı olsun diye. Orda işi batırmayı istemiyorum."
Çocuk aynadan ona bakmaya devam ederek sırıttı. "İşi batırmayacağından eminim. Senden bahsediyoruz." sırıtmasına devam ederek söyledi.
Lolita gözlerini tekrar onun baktığı araba aynasına çevirdi. O da gülerek ona karşılık verdi. "Aynen öyle Sakuto."
Arka taraflarında oturan kız ise elinde uğraşmış olduğu telefondan sıkılmış olacak ki koltuğun bir kenarına attı. Bu bekleme olayından sıkıldığı çok belliydi.
"Ne zaman gelecek? Geç kalıcaz ve hala onu bekliyoruz." ö tarafta konuşan kişilere ithafen söyledi.
Lolita arkasını dönerek kıza baktı. Kızın yüzü şimdi gözüküyordu. Onunda gözlerinde eyeliyner vardı. Kırmızı bir ruj sürmüştü. Ruj onu yaşından daha genç ve seksi göstermişti.
Lolita kızı iyice gözden geçirdi. Güzel olduğunu biliyordu. Üzerindeki elbise vücut hatlarını ortaya çıkarmıştı. Gözlerini belinden göğüslerine çıkardı, ardından da yüzüne. Kızın gözlerine bakarak söyledi.
"Sıkıldın mı?"
Kız onun yüzüne uzun süre baktı ve ardından cevapladı.
"Evet ve geç kalıcaz. Bu işi bir an önce bitirelim çünkü bugün aşırı yorgunum ve ordaki salak adamları çekicek bir vakitte değilim."