2.Bölüm (9yıl sonra)

285 12 4
                                    

Sabah kalktığında üstüme atlayıp beni çileden çıkaracak birisi yoktu. Ben şimdi İngiltere de üniversite son sınıfımı okuyorum. 5yıl önce liseyi de başarıyla bitirdikten sonra İngiltere'ye üniversite okumak için geldim.Yataktan kalkıp banyoya elimi yüzümü yıkamaya gittim daha sonra aşağıya inip kahvaltıyı hazırlamaya başladım kahvaltıyı dün Azra hazırladığı için bugün sıra bendeydi,evet Azra ile aynı okula gidiyoruz aslında liselerimiz farklıydı fakat ben İngiltereye yanlız gelmemek için Azra'ya bir teklif sununca oda tabi burada birsürü sarışın bebe olduğunu bilince teklifimi anında kabul etti.Benim bugün okulda sadece 2 dersim olduğu için pek canım gitmek istemedi. Ben bunları düşünürken Azra hanım uyanmışta bana laf yetiştiriyormuş bende daha fazla onun laflarına doymamak için sosisleri doğramaya başladım,pizza yapacaktım onun için sosisleri doğramayı bitirdikten sonra hamuru yapmak için Azra'dan yardım aldım kahvatıyı hazırlayıp birde güzelce karnımızı doyurduk.Gerçekten de ben baya hamaratmışım da haberim yokmuş baksana şu işe.Azra'nın bugün okulda işi olduğu için hazırlanıp evden çıktı,bende yediğim o lezzetli pizzayı eritmek için yürüyüşe çıkmaya karar verdim. Odama çıkıp spor kıyafetlerimi giyip iPhone mi de alıp kendimi dışarıya attım.Animals dinlerken kendimi birden yerde buluverdim. Kafamı kaldırdığımda bir çocuk vardı ama bu çocuk İngiliz e hiç benzemiyordu ve siması bana çok tanıdık geliyordu. Ben bunları düşünürken birinin elini uzattığını gördüm.Sonra ben çocuğun yüzüne bön bön baktığımı fark edince kendimi toparlayıp elini tuttum.Elleri o kadar yumuşaktıki berk'in saçlarına benzettim bir an canım berk'in saçlarını yolmak istedi ama sonra kendime gelip çocuğa dönmeye karar verdim ama dikkatimi çocuğun elindeki yara izi çekti sanki benim okulun son günü Okyanusun eline bıraktığım hatıra gibiydi Ogün okyanusun elini ısırmıştım hem de öcümü almıştım,yaşasın kötülük hahaha.Neyse nasıl olsa okyanusun bu çocuk kadar tatlı ve nazik olamayacağı aklıma gelince birden içimde bir rahatlama hissi oluştu.Sonra çocuğa dönmeye karar verdim ve ben tam özür dileyecekken o özür diledi yani aynı anda dilemiş olduk:D.Sonra çocukla biraz konuştuktan sonra onunda türk olduğunu öğrenmiş oldum. Sonra ona veda edip kendime içimde lapa haline gelmiş olan pizzayı hatırlattım ve koşmaya devam ettim.Hay aksi şeytan ya ben demin çarpmış olduğum çocuğun adını öğrenmeyi unuttum ya şimdi onunla nasıl konuşucam , görüşücem ya offf ya bak şimdi çok üzüldüm ben bu duruma katlanamam o yüzden içimdeki lapa pizzayı es geçip (hatırlatmak istemezdim ama) eve gitmeyi planladım eve vardığında saat 2'yi 45 geçiyordu bende daha fazla saati geç yapmamak için odama duş almaya çıktım duştan çiktığımda Azra'nın gelip gelmediğini kontrol etmek amaçlı merdivenlere ilerledim ki ilerlemez olaydım karşımda Azra'nın sevgilisini görmemle birlikte gözlerimi kapattım bir kaç dakika bekledikten sonra neden gözlerimi kapattığını düşündüm de bunu ben değilde Max 'in yapması gerektiğini fark edince gözlerimi açtım ve tam da düşündüğüm gibi Max de gözlerini kapatmış seviyorum ben bu çocuğu ya ahlaklı şey seni .Aslında ingiliz erkekleri genelde sapık olurlar ama bu çocuk yanlış doğmuş herhalde neyse bunları es geçip hızla odama ilerledim. Akşam yemeğini dışarıda yiyecektik ben bunu tamamen unutmuşum neyse Max de bir yerimi gôrmediğine göre sorun yok bende giyinmeye karar verdim ,ilk önce saçımı kurutup at kuyruğu yaptım sonra üstüme çok abartılı olmayan dizimin iki karış yukarısında olan siyah sade bir elbise geçirdim altımada siyah butilerimi giyip belki yemekten sonra eğlenmek için bir yerlere gideriz diye bir deri ceket geçirdim ve çantamı ,telefonumuda alıp aşağıya salona indim onlarda hazır oldukları için evden çıktık bakalım bizi neler bekliyor?

Nefretle Başlayan AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin