3.bölüm:Ava Çıkıyoruz

11 3 0
                                    

Karakoldan çıktıktan sonra ailemin yanına gitmiştim. Annem ve babam beni çok özlemişler, kardeşimi de çağırmışlardı. Kardeşim evlenmişti, onu tebrik edip gelme nedenimi anlatmıştım...
Kardeşim;

-abi istersen bende yardım edebilirim

Omzuna elimi koyup konuştum;

-bak, beraber gidersek ve ikimize bişey olursa annemi, babamı kim yatıştıracak. Ben yıllardır ordayım orası hakkında herşeyi biliyorum, sen burda kalıp bişey olmamamasını ümit etmelisin

Kardeşim;

-t-tamam burda olucam

Birkaç gün geçtikten sonra komser annemin telefonunu aradı;

-bay Jack ile görüşecektim siz misiniz

Annem telefonu bana uzattı;

-evet benim komser bey

Komser;

-hazırlıklar tamamlandı, ama genede sormak istiyorum emin misiniz?

Ben;

-eminim komser bey

Komser;

-o zaman 5 Ocak edward caddesinde olunuz.

Telefonu kapattım ve hazırlandım, zaten silahımı yanımda getirmiştim ve gideceğimiz yer evimin yakınıydı. Orda lazım olan malzemeleri bulabilirdim

5 Ocak edword caddesine gittiğimde, bir araştırma ve koruma bölüğü beni bekliyolardı, onlardan biri;

-bay Jack sizmisiniz?

Ben;

-evet benim

Adam;

-harika! Hazırsınız değilmi

Ben;

-hazırım

Adam arkamda duran kurtu görünce şaşırmıştı, onu sakinleştirmek için;

-merak etmeyin bize yardım etmek için burda

Hunter;

-(havlar)

Adam;

-fakat kurtlar evcil değildir?

Ben;

-uzatmayalım, sadece saldırgan olmadığını ve yardım edeceğini bilmeniz yeterli

Biraz sonra yola çıkmıştık, görevliler Hunter'ı gördükçe tavırları değişiyor, nasıl bu kadar sakin olduğumu soruyorlardı birbirlerini. Bense Hunterla oynuyordum, aynı yavru köpekler gibi oyun oynuyordu. Evimin yakınlarında arabayı durdurdum ve;

-onu kaçırmak istemeyiz, bundan sonra yayan devam edelim

Dedim ve yola çıktık,evin yakınlarında herkese ellerinden geldiğince sessiz olmalarını söyledim ve o şekilde devam ettik. Eve geldiğimde orda çalışabilecekleri bir yer ayarladım ve nöbete geçtik.
akşam oldu... Bekliyoruz,bekliyoruz ve bekliyoruz. Artık burda önemli bir olay döndüğünü anlamayan yoktu,gözlerimi Hunter'a çevirdim. Gayet rahattı ve hazırdı. Ama genede gözümü ayırmıyordum...
bi anda telsizden biri konuştu;

-aman tanrım o neydi! En yakınınızdakini koruyun çocuklar...

Dedi ve ses kesildi. Kendimi av gibi hissetmeye başlamıştım. Bu korkunç bi histi! Düşünsenize,karşınızdakini göremiyorsunuz ve bi arkadaşınız bi anda sinyal veriyor ardından sesi kesiliyor...
tekrar bi bağırış sesi duydum;

-aman tanrım Mark nerde! Biraz önce görmüştüm onu...

Etrafımız sarılmıştı herkez sırt sırta versede sırayla azalıyorduk,birisi acil yardım fişeğini ateşledi ve en yakın merkeze haber verdi. Birkaç dakika sonra sadece ben ve Hunter kalmıştık, sanki bi korku filminde ilk ölen kişi gibi hissettim kendimi. Birden Hunter'ın havlamalarını duydum,etrafı sarılmıştı. İşte o zaman hedeflerinin Hunter olduğunu anladım ama dostumu yalnız bırakacak değildim,havaya bir el sıktım. Can korkuları olduğu için kaçmışlardı,Hunter yaralıydı,Ama onu eve götürebilirsem kutulabilirdi. Sırtıma aldım ve yavaşca geri çekilmeye başladım,birden o kırmızı gözleri gördüm. Benimle konuşuyor gibiydi bişey yapmıyor ama Hunter'ı almak istediği belli oluyordu bağırdım;

-dostumu alamazsın aşşağılık havyan!

Hırlamaya başladı,kapının yakınındaydım. Hunter'ı içeri koyup kapıyı kilitledim,ordakiler onla ilgilenirlerdi. Şimdi doğadan öğrendiklerimi ortaya koyup hayatta kalmak olacaktı. Pes etmeyecektim,derken diğer hayvanlar çekilip kızıl gözlü olan yaklaşmaya başladı silahımın flaiını açtım ve kaçmaya başladı. Gözleri kırmızı olduğu için ışığa duyarlıydı.
Onu ürkütmüştüm ama diğerlerinde işe yaramazdı,onları yaralamam yada öldürmem gerekiyordu. O sırada yanımdan hızlıca bana saldırmaya gelen bişey gördüm,yana kaymayı başarsamda hayvanın pençesi sağ kolumu kesmişti,kanamasına aldırmadan dönüp onu vurdum. Başkalarının da geleceğinden o kadar emindimki,şuan kafeste kalmış kuş gibiydim. Beni öldürmek için her yerden saldırabilirlerdi. Ama bi kurtsa üstüme atlamaya çalışıp boynumu ıssırmaya çalışacağını bildiğim için ona göre hazırlandım,adranelin tavan yapmıştı ama bu benim odaklanamamamı sağlıyor onlara avantaj sağlıyordu...
bi anda bi ışık belirdi. Sonunda! yardım ekibi bizi bulabilmişti. Etraafıma baktığımda herkez ölmüştü. Helikopterden birkaç silahlı asker indi,o sırada üzerime ışık tuttukları için hayvanlar yaklaşmaya çekiniyorlardı...
sabah oldu,yaramla ilgilendiler. Dinlenem gerekiyormuş ama dinlenecek zaman değildi...

Dürtü... Bir Ölüm MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin