6 一 ❝Her şeyin farkındayım.❞

46.9K 4.4K 5.7K
                                    

[the neighbourhood - greetings from califournia]

bir yer buldum ve seni düşündüm
dekore etmeyi denedim ve seni düşündüm
kırmızı görüyorum ancak mavi söylüyorum
sana siyah ve beyazın da yakışacağını bilmezdim

❝bir yer buldum ve seni düşündümdekore etmeyi denedim ve seni düşündümkırmızı görüyorum ancak mavi söylüyorumsana siyah ve beyazın da yakışacağını bilmezdim❞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Midem bulanıyor, tuttuğum çubukları tabağıma bırakmamak için zor duruyordum. Berbattım. Namjoon ile eve geldiğimden beri böyleydim. Dün Jungkook ile yaptığımız konuşmanın ardından kötü hissetmemiştim ancak eve dönmemle her şey değişmişti. Nedensizce kusacak gibi hissediyordum. Namjoon beni neşelendirmek için yemek yapmış, hatta o yetmeyince eve sipariş bile vermişti. En sevdiğim filmi yedinci kez benimle izlemeyi kabul edecek kıvamdaydı. Endişeli gözleri üzerimden ayrılmıyordu.

"Taehyung..." dedi sırtımı sıvazlarken sevecen bir tonda. "Doktora gitmen gerek, farkında mısın?"

"Ben iyiyim."

"Değilsin, aptal."

Saniyeler öncesinde beni ikna etmek için kullandığı kibar ton anında yerini bıkkın bir sese bırakmış, bana reddedip durmama inanamıyormuş gibi bakmıştı. Haklıydı. Bir anda iyi hissetmemeye başlamam normal sayılmazdı. Doktora görünmem iyi olacaktı ancak istemiyordum işte. Fiziksel olarak hasta olduğumu sanmıyordum. Yalnızca beynim durmak bilmeyen düşünceler ve replikler diziyor, beni bu hale sokuyordu.

"Kızgınlığım yaklaşıyor, o yüzdendir." diye geçiştirdim. Hem bana kızmak hem de orta yolu bulmak istediğinden dudaklarını birbirine bastırdı o da.

"Gözlerinin altı mosmor, dün uyuyamadığın çok belli. Miden bulanıyor, iştahsızsın. Bunlar kızgınlık yüzünden olamaz Taehyung, inat etme. Kurdunla ilgili bir problem olmalı."

Bunu elbette ben de düşünmüştüm. Ancak bir şekilde bunu kabullenmek istememiştim. Kurdumla ilgili en ufak sorunda tökezlerdim. O benim rehberimdi, birçok açıdan Jungkook'a giden yolu kurdum açıyordu. Ben Jungkook'u cezbetsem de etmesem de kilit nokta tam olarak o'ydu. Eğer Jungkook'un kurdu kurdumdan etkilenmezse anında kıçıma tekmeyi yerdim ve kızgınlığıma az bir süre kalmışken kurdumda performans düşüşü görmeye kesinlikle hazır falan değildim.

"Biraz daha dinlenirsem iyi olacağım." demiştim tebessüm etmeye çalışarak. "Bu kadar büyütüp endişelenmene gerek yok."

"Bitki çayı yapmamı ister misin?"

"Teşekkür ederim, bir sürü şey yaptın zaten."

Yaylandığım koltuktan kalkmaya ve elimdeki kaseyle birlikte çubukları sehpaya bırakmaya çalışmıştım. Şunu yapmak bile beni hemen kötü hissettirmişti. Yorgunluk gibi değildi, tarif edemiyordum. Daha önce böyle bir şey hissetmediğimden emindim sadece. Midem kasılarak her an ağız dolusu kusabilecekmişim hissi veriyor, bir yandan da kalbim sıkışıyordu. Stres yapmaktan duvarların üzerine geldiğini hisseden kişilere dönmüştüm sanki.

Blinding LightsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin