Hangon kasabası 150 yıldan beri insanların yaşadığı küçük bir kasabadır. Büyücüler, bilginler, alimlerin ve sıradan insanların bulunduğu güzellikleriyle bilinen bir kasabaydı. Ancak bundan 100 yıl önce kasabanın başına gelen felaketler kasabayı yerle bir etmeye yetti.Evet, evet tam anlamıyla yerle bir etti.
Sıradan ama aşırı güneşli bir günde Hangon kasabasındaki insanlar her gün yaptıkları gibi işlerine gitmeye başlamışlardı ki mola verdikleri bir zaman diliminde gökyüzü ansızın kara bulutlarla kaplanmaya başladı. Ardından gelen sis bulutu ile göz gözü görmez oldu. Çığlıklar havada uçuşurken Hangon kasabası saniyeler içerisinde içinde bulunduğu insanlarla birlikte karanlığa büründu .
Tam o sıra sislerin arasindan hızlıca birşeylerin geçtiğini gördüler .
Simsiyah birseydi ama insana benzemiyordu, ayakalri yoktu eleri pençe gibiydi.
Sisten dolayı birşey göremiyolardı birşeyler devrilip duruyodu her yerden gürültü patırtı koptu . Biraz zaman geçtikten sonra sesler azladi ve gök yüzünü kaplayan kara bulutlar gitti .Sis de yok oldu .ama bir sorun vardı hangon kasabası altı üst olmuş her yer heryerdeydi. Kasaba sakinleri hem üzgün, hemde sinirliydi bunları saniyeler içinde kim yapmıs olabilir? diye düşünüp durduralar.
Tam o sıra büyücü geldi ne olup bittiğini anlamak için. Kendisi 2 haftalık başka bir kasabaya gitmişti.ıslerini haletikten sonra kasabaya geri döndü. Döndüğü an kasba yerle bir olmuş vaziyetey di Kasabada ne olup bittiğini bilmiyordu gordukelriylede şok olmuştu.
Çünkü birşeyler biliyordu ve kimseyede söylememişti. Büyücü etrafa bakıp durdu ve gördüğü o şey dikkatini çok çekti ama kimse yoktu yanında. Büyücunun gördüğü şey.....
Hector : Tanrım kimler gelmiş... dostum hoş geldin .2 haftalık tatilin nasil geçti ?
Büyücü: Şuan işim var .daha sonra konusalim.
Hector: oww tamam dostum sen eğlencene bak .... sonuçta dünya 'ya bir kere geliyoruz .
Büyücü: yine ictin dimi?
Hector : ohh hayır.
Büyücü kaldığı yerden devam eder .gördüğü şeyin bir insnain yaptığını düşünmez çünkü bir insna bunu asla yapamaz .
Büyücü yaptığı şeyin hemen uzerini kapatır ve yanına alır . Kimseye gördüğü şeyden bahsetmez.
*Büyücü birşeyler biliyo ama söylemiyor acaba ne?*
Büyücü hemen evine gider ve o parçayı çıkarır incelemeye başlar. O parca üzerinde ki şey tam olara...*
Tak tak.!! Tak takk..!!
Kapı çalar büyücü kalıp kapıyı açmaya gider. Kapıyı açınca gördüğü kişi yaşlı bir teyzedir .
Büyücü:buyrun teyzecim .
Yaşlı kadin: vaktim yok cabuk içleri gir !
Büyücü kapıyı kapar ve içeri girer ... yaşlı kadın eleriyle de perdeleride kapamasını söyler . Ardından büyücüyü karşına alıp...
Yaşlı kadin: bugün olan olaydan sonra çantana birşey attin gördüm.cabuk şöyle. Aldigin her hangi bir şey senin için ve kasaba için kötü olur.
Büyücü: teyzecim ne bahsediyosun ?
Yaşlı kadin: çantana koyduğun o parçayı diorum. *der ve gosterir* beni iyi dinle dediklerim kualğina küpe olsun . Bu kasaba bir gün lanetlenicek ruhlar tarafından ,taki ruhların bir daha kasabaya gelip buraları yıkıp ele geçirdiklerinde .içimiz'e girip bizi ele gecirnee kadar. onalar insan olmasa bile bizi yok edecek kadar fazla güçleri var. bizi yok edecekeler!!!.
Büyücü: teyzecigim anlıyorum seni ama ..yaşlı olduğun için ne dediğinin farkında değilsin!
Yaşlı kadin : beni yaşlı olduğum için duymamazlıktan gelme ,dediklerimi unutma! Onları rahatsız etmeyin yeter. yoksa bu kasaba yok olur !!!!
*der ve cikar. Ama çıkarken cebinden bir not ve bir kırmızı renkte kolye düşer *
büyücü notu alır ve notu n yırtık bir kâğıda yazılmış olduğunu görür . ve okur nota kısa bir yazı yazar notda şu yazar .....
(Onalr bizimle beraber yaşıyor dikatli olun !.onalri durdurmanız çok zor.taki biri onalri dur.... notun devamı yoktur?.)
Büyücü kadının dedikelrini aslında önemsmistir çünkü büyücünün' de bildigi birşeyler vardı.... Ama ne?
Büyücü çantasındaki o şeyi çıkarır ve bakar o şey küçük bir kütük parçasının üzerine atılmış" pençe izleri "dir.büyücu halla
kimin böyle birşey yaptığını dusunur ve kim yapmış olabilir diye mirildanir!...
*Dışarıdan sesler gelir*
Kasaba sakinleri vahşi ormana doğru elerinde meşaleler , sopalar tirmiklarla beraber ormana doğru gidiyorlardı . Büyücü sagina bakınca o yaşli teyzeyi görür ve yaşlı teyze ona ağzıyla şunu der....
*Sesizce , onalari durdur ! Ölmek istemiyorsanız!!!*
Büyücü yaşlı teyzenin dediği bağzı şeylerin doğru olabileceğini düşünerek hemen kasbaalilarin önüne çıkar ve şunu der..
*Oraya gitmeyin lakin sonumuz olabilir ! *
Kasabalılar büyücunun dediğini aldırış etmeden ilerler ve tam o sıra kopan şidetli bir fırtına bütün meşgaleleri söndürür ve elerindeki her şeyi fırlatır ve tam o sıra.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Sırlar
Mystery / ThrillerKüçük hongon kasabasında yaşanan ve hekresin bir efsana olarak söylediği ruhlar , hongon kasabası vahşi ormana çok yakın bir kasabadır, vahşi ormana giden bir daha geri dönememıs , kasabadakiler orada ruhların olduğunu söylerler ve ruhları rahats...
