9

2.7K 196 206
                                    


Medya ile yarım saattir bakışıyoruz birazdan öpüşücez🤡

Meave Amaris(biziz)

Yalanma ile uyanmıştım cidden birisi yüzümü yalıyordu öğkk gözümü açtığımda Willow olduğunu gördüm

"Seni küçük ördek yavrusu"yatakta oturur pozisyona gelip kucağıma aldım.

"Tanrım çok tatlısın"başına öpücük bırakıp gitmesi için bıraktım. Willow'un arkasından bakarken Tom ile göz göze geldik.

"Günaydın uykucu"dün gece iki de bir uyandığım ve düzgünce uyuyamadığım için hala uykum vardı.

"Gün aymadı ve hala uykum var"yorganı kafama kadar çekip uyumaya çalıştım.

"Öğlen oldu kızım kalksana"

"Uykum var ama"

"Kalk yoksa"

"Yoksa?"kafamı yorgandan çıkartıp ona baktım, siktir çok güzel bakıyor.

Yatağa baş ucuma oturup bakmaya başladı, kalp atışım hızlanmaya başlamıştı, birden gıdıklamaya başlayınca kendimi tutamayıp gülmeye başladım.

"Ahah- Tom du-"gıdıklaya devam ediyordu ve o da benimle birlikte birlikte gülüyordu.

"Neyse bu kadar tatlı olduğun için affediyorum"evet kesinlikle dağılmış saçlarım az uyumaktan kızarmış göz altlarım çoğu zaman ısırmaktan tahriş olmuş dudaklarımla çok tatlıydım.

"Tatlı değilim, neyse de sende eve zile basmadan girmeye alıştın"

"Zile basınca açmıyorsun bu soğukta güzel popişimin mi donsaydı"doysaydı, şaka yaptım şaka gül diye donmasın.

"İyi hadi affettim"

"Bu mükemmel olağanüstü yakışıklılığıma dayanamadın değil mi?"kim dayanır koçum

"Hıhıı"

"Bende öyle düşünmüştüm"yanıma oturup gülümsemeye başladı.

"Bugün boşum ne yapmak istersin" hayatımın en güzel bir haftası olabilirdi.

TOM FELTON BANA NE YAPMAK İSTEDİĞİMİ SORUYORDU HANİ ŞU OYUNCU OLAN MÜZİK SÖYLİYEN AŞIRI YAKIŞIKLI TOM.

"Aslında şarkılarını hep canlı canlı dinlemek istemişimdir"gülümsemesi sırıtmaya dönmüştü

"Olur o zaman kahvaltı yaptıktan sonra benim evime gideriz gitarımı alırız"istemsiz bir şekilde tebessüm edip gözlerine dalmıştım.

O okyanus gözlerin arkasında kim bilir ne acılar vardı ben onun gözlerine bakmaya kıyamazken Jade'in onu aldatması çok koyuyordu.

"Hey daldın gittin"

"Ha şey dalmışım yemek yesek acıktım"

"Tamam sen üstünü değiştir gel" yanağımdan makas alıp odamdan çıktı.

Yanağıma dokundu, yanağıma dokundu yanağıma dokundu ağağağĞğa

"Tanrım rüyasa bile dünyanın en güzel rüyası"bir yandan ne giyeceğimi düşünüp bir yandan Tom ile hayallere dalmıştım.

Üstüme beyaz kazak altımada kotumu geçirdim beyaz spor ayakkabılarımı giydim.

Üstüme beyaz kazak altımada kotumu geçirdim beyaz spor ayakkabılarımı giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Temsili

Siyah saçlarımı tarayıp Tom'un yanına gittim.

Şaka gibi 2 günümü de Tom ile geçiriyorum.

***

Willow'u tasmasından tutarken Tom'da kapıyı açıyordu.

"Gir bakalım"evini zaten biliyordum hayır hayır yani asla ebesine kadar stalklmamıştım.

"Otur sen bende gitarımı alıp geliyorum"koltuğa oturup etrafa baktım, evin içini az çok biliyor olsamda her yerini bilmiyordum.

Yanıma oturdu bir yandan çalıp şarkı söylüyordu


"If I had a plane, where would I fly to?"
(Bir uçağım olsaydı, nereye uçardım?)

"If I had to use my brain for something else, tell me what would I do?"

(Beynimi başka birşey için kullanmak zorunda olsaydım söyle bana ne yapardım?)

"And if I had a strange conversation with a lady in a waiting room
About leaving all this doom and gloom"

(Ve bekleme odasında bir hanımefendi ile bütün bu kasvetli hayatı terk etmek hakkında, garip bir sohbetimiz olsaydı eğer...)

"If you could be anywhere, then where would you be?"

(Eğer herhangi bir yerde olabilseydin, nerede olurdun?)

"If you could be anywhere, would you be there with me?"

(Eğer herhangi bir yerde olabilseydin, orada benimle beraber olurmuydun?)

"If I could be anywhere, I'd be there"

(Eğer herhangi bir yerde olabilseydim orada dururdum)

"If I could be anywhere, I'd be there with you, girl"gülümseyerek söylemeye devam etti.

(Eğer herhangi bir yerde olabilseydim, orada seninle beraber dururdum kızım)

"If I had a clue, I'd know exactly what to do"

(Bir fikrim olsaydı, ne yapacağımı kesin olarak bilirdim)

"If I had a way to let you know where I wanted to go
And if I had a strange conversation with a lady in the street"

(Nereye gitmek istediğimi sana söylemenin bir yolu olsaydı eğer...)

"Telling me to move my tired feet
If you could be anywhere, then where would you be?"

(ve bana yorgun ayaklarımla dans etmemi söyleyen bir hanımefendi ile herhangi bir yerde olsaydın, o zaman nerede olurdun)

"If I could be anywhere, I'd be there"

(Eğer herhangi bir yerde olabilseydim, orada dururdum)

"If I could be anywhere, I'd be there with you, girl"

(Eğer herhangi bir yerde olabilseydim, orada seninle beraber dururdum kızım)

"Take my chances,"

(Şansımı deneyeceğim)

"fake my glances,"

(O bakışları taklit edeceğim)

"wake those answers, anywhere, but"

(O cevabı bekleyeceğim, herhangi bir yer.)

"Take my chances,"

(Şansımı deneyeceğim)

"I'll fake my glances,"

(O bakışları taklit edeceğim)

"wake those answers"

(O cevabı bekleyeceğim)

"Anywhere but here... {yeah}"

(Herhangi bir yer)

"I'll do it anywhere but here... {Yeah}"

(Herhangi bir yer)

"I'll do it anywhere but here"

(Burası hariç herhangi bir yer)

Şarkıyı Jade'e yazma olasılığını aklıma gelince yüzüm düşmüştü.

Çeviriyi umarım doğru yapmışımdır çünkü İngilizcem bok gibi

𝐚𝐫𝐞 𝐲𝐨𝐮 𝐚 𝐟𝐚𝐧? 𝐚𝐫𝐞 𝐲𝐨𝐮 𝐥𝐨𝐯𝐞𝐫/𝐭𝐨𝐦 𝐟𝐞𝐥𝐭𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin