Arkadaşlar bu 2. hikayem - İhanet 1. hikayem, ona da bakarsanız sevinirim- Umarım beğenirsiniz. Vote ve yorum rica ediyorum. Multimedya Doğa.
Son kutuları da taşıdıktan sonra artık bitmişti. Yani taşınma işlemimiz. Yanımda duran Alev'e baktım. Evin içini inceliyordu. Liseyi bitirdiğimizde acilen yeni bir ev tutmuş, taşınmıştık. Yaz tatilinin ortalarındaydık. Okulların açılmasına yaklaşık bir buçuk ay vardı.
Yeni evime bir kez daha göz gezdirdim. Babam evin her yerini biz gelmeden önce temizletmişti. O yüzden bizim şimdilik temizlik yapmamıza gerek yoktu.
Kıyafetlerimin bulunduğu kutuyu kucağıma almaya çalıştım. Ama çok ağır olduğu için alamadım. Koltukta uzanan Alev'e seslendim.
“Alev, buraya gelsene.”
Hanımefendi o güzel kıçını (!) koltuktan kaldırma zahmetinde bulunmadan cevap yetiştirdi.
“Ne Var?”
“Koca götünü koltuktan kaldır ve buraya gel. Kutu çok ağır, taşımama yardım et.”
Yattığı yerden doğruldu. Ağır adımlarla bana doğru gelmeye başladı.
“Ne kadar uyuşuksun kızım. Biraz hızlı ol” diye çıkıştım.
Cevap vermedi. Vermesini de beklemiyordum zaten. Sounda yanıma geldiğinde “Hangi kutu?” diye sordu.
Önümdeki kutuya bu anlamında iki kez hafifçe vurdum. Ellerini kutunun iki yanına yerleştirdi ve hiç zorlanmadan kaldırdı. Ağzım açık ona bakıyordum. Benim yerden bir, iki santim zar zor kaldırdığım kutuyu nasıl kolayca kaldırmıştı?
“Alev senin içine Herkül falan mı kaçtı?”
Sırıtarak cevap verdi.
“Sen çok güçsüzsen ben ne yapayım Doğa?”
Gözlerimi devirdim. Çok güçsüz olduğumu biliyordum. Konuyu geçiştirerek başka bir şey söyledim.
“Bu kutuyu odama taşısana. İçinde kıyafetlerim var. Gerçi taşımana yardım ederdim ama pek ihtiyacın var gibi durmuyor.”
***
Alev kutuyu taşıdıktan sonra kıyafetlerimin hepsini dolabıma dizdim. Ardından dolabımın kapağına yapışık boy aynasının karşısına geçtim. Kendimi incelemeye başladım.
Zayıf sayılırdım. En fazla elli beş kiloydum sanırım. Bacaklarım inceydi. Göğüslerim ne çok küçük ne çok büyüktü. Sıra yüzüme gelince suratımı buruşturdum. Çillerimden nefret ediyordum. Elimden gelse söküp atardım. En azından çok fazla olmadığı için şükrediyordum. Ama dudaklarım hep hoşuma gitmişti. Kahverengi gözlerim vardı. Kendimi güzel bulmuyordum. Çok çirkin sayılmasamda pek güzel sayılmazdım. İnce ve kavisli kaşlarım vardı. Saçlarım Kahverengiydi.
Daha devam edecektim ama odamın kapısı aniden açılınca yerimde sıçradım. Karşımda Elinde bir kase patlamış mısırla duran Alev vardı.
“Korku filmi izleyeceğim. Gelecek misin?”
Başımı evet manasında salladım. Beraber aşağı inip salona gittik. -Ev iki katlı- Alev DVD yi televizyona taktı ve koltuğa yerleşip izlemeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilli
ChickLitDoğa, liseyi bitirdiğinde en yakın arkadaşı ile ailesinden ayrı bir eve taşındı. Ancak gittiği üniversitede neredeyse herkes onunla alay ediyordu. Neden mi? Yüzündeki çiller yüzünden.