2. Bölüm

166 4 2
                                    

Bu sabah ilk kez okula gitmek istiyordum. Nedenini bilmiyorum desem yalan olur. O çocuk beni büyülemişti. Gözleri o kadar güzeldi ki. Ama aynı zamanda çok garipti. Neden konuşurken sürekli dudaklarımı izliyordu ki? Bu çocuğu okulda biraz izlemem gerekecek galiba. Eğer neden böyle davrandığını bilmessem merakımdan ölebilirim. Neyse artık hazırlanmaya başlamalıyım. Hazırlanır hazırlanmaz arabama binip okula gitmeye başladım.
5 dakika sonra ....

Okulun bahçesinden içeri girer girmez onu gördüm. Sarı Botları, siyah dar paça pantolonu ve beyaz badisi. Bir erkek bu kadar mı yakışıklı olur. Yoksa ondan hoşlanıyormuyum? Yok artık daha neler. Acaba dün olanlar için özür mü dilesem? Çok üstüne gittim dün. Tüm cesaretimi topladım ve arkasından seslendim

- Hey baksanaa!

-........

- Hey sana diyorum!!!

Neden bakmiyorduki? Nerdeyse bütün okul duydu ama o takmadan gitti. Acaba dün ki olaydan sonra benimle konuşmak mı istemiyor? bnde çok üstüne gittim bakmamakta haklı tabi. Benim bu çocuktan bir an önce Özür dilemem lazım. Karnımın ne kadar aç olduğunu fark ettim ve kantinin yolunu tuttum. Kantinde yine çok sıra vardı lanet olsun! Ve adını bilmediğim yeni çocuk oradaydı. Biriyle konuşuyor sanırsam. Konuştuğu kişinin de dudaklarına bakıyor tanrım sapık filan mı bu! Ama sapık olsaydı bir erkeğin dudağına neden baksın ki başka bir iş var bu işte ama bulucam. Sıra sonunda bana geldi. Atıştırmalık bir şeyler alıp çocuğun yanına gittim. Tabi yanındaki gidince. Yanına oturdum ve samimi bir tavırla "Günaydın" dedim. Ve yine dudaklarımı izliyordu. Ne kadar sinir bozucu bu böyle. Ve oda nazikçe " Sanada" diye karşılık verdi. "Dün olanlar için senden Özür dilerim. Yani bi an sinirlendim ve ağzımdan istemediğim sözler çıktı kusura bakma" dedim. Kahretsin sesim yalvarırmış gibi çıktı. " sorun değil ben çoktan unuttum zaten" dedi. Aaaa!! Salak kafam ya daha çocuğa kendimi tanıtmadım " bu arada ben Sunnie Wilson aynı sınıftayız sanırsam" dedim. " bende Jackep. Jackep Torres tanıştığıma çok memnun oldum. " dedi suratına içten bir gülümseme takarak. "Bende" diyip aynı içten gülümsememi yüzüme takındım. " sınıfa gidelimmi? " dedim. Suratıma bakmadı ama. Jackep diye seslendim yine bakmadı. Biraz kolunu dürttüm ve "sınıfa gidelimmi? " diye tekrar ettim. yine ve yine dudaklarımı inceledikten sonra " olur" dedi. Sınıfa gidene kadar sürekli bir tedirgindi. Sanki bi şeyden korkuyor yada bir olayın ortaya çıkmasından korkuyor gibiydi. Neden böyle düşündüğümede pek anlam veremiyordum ama hislerim beni pek yanıltmaz. 6. Hislerim kuvvetlidir. Ben bunları düşüne ne kadar çoktan sınıftan içeriye doğru girmiştim. Ve bütün gözler bi an jackep ve bana çevrilmişti. Çok utanç verici niye bakıyorlar ki? Derken gözüm yine o pisliğe takıldı. Evet doğru tahmin ettiniz.ZACK. Bu çocuktan nefret ediyorum. Iğrenç, pis herifin teki. Bundanda kötüsü bana ve jackep a bakıyordu. Jackep a döndüğümde takmayarak bi sıraya oturdu. Ina da beni yanına çağırdı. Bu arada ina benim en yakın arkadaşım. Yani bu acımasız Dünyada tek yaşama sebebim. Evet ina dan başka arkadaşlarım var fakat onlarla pek samimi değiliz. Ina beni bi an sıraya çekip konuşmaya başladı.

- Hemen anlatıyorsun her şeyi bu çocuk kim ve neden beraber geldiniz sınıfa?

- Ya bi dur ina! Bir şey olduğu falanda yok daha bugün tanıştım

-Eminmisin? Sunnie yalan söylemeyi beceremiyosun canım ve senin anlatmak istediğin bi şey var

- Tamam aslında bu çocuğu ben dün sınıfa girerken görmüştüm. Sonra teneffüs te kantine gittim. Bilirsin sabahları açlığa hiç gelemem. Sınıfa geliyordum ve çarpıştık ve ben o anlık sinirle çocuğa resmen sövdüm oda Özür diledi ve gitti. Ama çocuk bi garip. Yani konuşurken sürekli dudağıma bakıyor ve seslendiğim zaman takmıyor. "

-Banada garip geldi. Yalnız Zack' in sana ve o çocuğa nasıl baktığını gördünmü. Kudurdu resmen.

-Şeytan görsün onun yüzünü.

Demekle yetindim sadece. Ina ise hala Zack e bakıp gülüyordu.

SAĞIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin