25

1.6K 169 139
                                    

♫♪wrapped around your finger -
5 seconds of summer♫♪

sonbahar etkilerini iyice göstermeye başlamış, sağanak yağışlarla soğuğunu derinlere kadar hissettiriyordu.

felix ise nefret ediyordu bu durumdan. üşümekten ve kat kat giyinmekten kendini bildi bileli hazetmiyordu.

anlayacağınız sıkı falan giyinmek asla birkaç dakikalığına dışarıya çıkmak için yapacağı bir şeyler değildi.

bu yüzden minho gittiğinden beri içinde olduğu yorganını üstünden itip ayaklandı.

üstündeki tek kumaş parçası olan boxerının üstüne kenarda hazırda duran pantolonunu geçirdikten sonra, annesinin Avustralya'ya dönmeden önce ütüleyerek dolabına bıraktığı beyaz salaş gömleği de giydi.

telefonunu cebine attığı sırada gözüne çarpan şişme montunu es geçti.
onu giymek istemiyordu.

çünkü onu giyerse sarıldıklarında Chan'ı yeterince hissedemeyecekti.

bacaklarının tutmadığını hissediyordu Felix. zaten ağlamaya meyilliydi ruh hali. heyecandan da kat be kat daha fazla ağlayabilirdi.

her ne kadar sürekli hazır olmadığını söylese de çocuğu yalnızca bir kere görebilmek için bile her şeyi yapacağının kendisi de farkındaydı.

işine gelmişti belki de bu durum.

odasından çıkıp koridora çıktığında istemsizce aynayı buldu gözleri. saatlerdir başkasının derdini kendi derdi belleyip kendine acı çektiriyordu.

ağladığında diğer çocuğun acısının geçeceği falan da yoktu.
hassas bir çocuktu Felix. engel olamadı.

karşısına geçtiği aynada daha bu sabah boyanmış lila saçlarına baktı. ve de yüzünde en ufak bir iz kalmayan makyajından kaynaklı ortaya çıkan çillerine. aslında tatlılardı. fakat bunları yüzündeki birer kusur olarak görmeyi tercih ediyordu.

Chan onları merak ettiği için kapatmaktan vazgeçip merdivenlerden indi ve salona adımladı. tek yaptığı şey olduğu yerde dönüp durarak Chan'ı beklemekti.

kotunun arkasına attığı telefonundan gelen titreşim sesi ile yerinde zıplayıp telefonunu çıkarmaya çalıştı, fakat tam kendine yakışır bir hareket sergileyip telefonu yere düşürmeyi başarmıştı.

kendi tabiriyle 'heyecan sıçıyordu' ve bunu sadece gelen mesaja bakmak için çıkarmaya çalıştığı telefonu düşürüp ekranını çatlatarak bile belli etmişti Felix.

derin bir iç çekip çatlayan ekrana baktıktan sonra tanrıdan sabır diledi ve gelen mesajı okuduktan sonra küçük bir çığlık atarak birkaç kere zıpladı.

chanpollon
attıgın konumu dogru bulmayı basardıysam
su anda tam olarak evinin onundeyim

Felix kendisine derin nefes alması gerektiğini tekrarlarken tekrardan bir mesaj geldi.

subway, chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin