Merhaba gençler bu benim ilk hikayem beğeniceğenize eminim hadi gelin hikayeme bakalım ..... Müziği açmayı unutmayın ....
Ada acile bakar mısın? 306 numaralı hastayla ilgilenmem lazım. ''
Sibelin bana seslenmesiyle yönümü acile çevirdim bugün onun zamankinin daha yoğun bir gündü sebebini henüz çözemesemde silahlı saldırma sonucu epey bir yaralı doluşmuştu acile. Hızlı bir sekilde yürürken bir duyulan ağlama ve sesleri dümen, hızlı bir seslendirmeden sesli olarak girildi. Yoğun bir gün beni bekliyor diye diye söylenirken ambulansın ortaya çıktığı tarafa telaşla koştum. Benim sormama gerek kalmadan görevli konuşmaya başladı.
''26 Yaşında göğüs kısmına 2 kere eski durumda solunum 60 nabız alamıyorum.' 'Hemşirenin yaraya uygulandığı baskıyı elime alarak acil müşadahe odasına doğru hızlıca ilerledik. Doktor oğuz bey yanıma bilgi hakkında bilgi hakkında bilgi hakkında üzereydim ki yüksek bir sesle ameliyathaneyi hazırlamamı dedi. Bir elimde dosya diğer elimde kan torbası ile ameliyathane hızla girip hastaya kan nakli için açılan damar yoluna doğru yaklaştım. Hastanın kolundaki tüm ilgimi üzerine çeken dövmeyi umursamak istesemde gözümü alamadım. hem inceleyip hem de serumunu ayarlamaya çalıştım. Gözümü kolundan çekip yüzünü inceleme dürtü içimi kapladı.
'' İncelemen bittiyse çıkabilirsin '' ne yaptığımın farkına vararak başımı sallayıp ameliyathaneden çıkmadan önce yüzünü görmek istemiştim ama oğuz Beyin önüme geçmesiyle göremeden, aklım onda kalarak ameliyathane katından ayrılıp acile geri döndüm. Aynı şekilde birkaç hastayla ilgilendikten sonra mesai saatimin bitti farkına varıp uzun kabanımı üzerime giyip dışarıdaki ayaza aldırmadan yürümeye başladım. Ben Ada Demir ailemin sözde biricik ve ilk torunuydum hayatım nasılmıydı babamın işleri yüzünden eve gelişini annemle korkuyla beklerdik çünkü o eve gelişinde babasına aşık olan küçük kızlar gibi olamadım hiçbir zaman boynuna atlayıp o güzelini kokusunu içime çekemedim çünkü uçuş havada yemekler, okumaya kıyamadığım derslermın yırtılma sesleri en önemlisi annemin acı içinde kıvranışları gözümün önünden bir an olsun gitmiyordu o adama okudum, büyüdüm aileme herkese karşı başardım bunu yine her gün olduğu gibi en çok sevdiğim evimi bırakıp olan hayatıma gidiyorum hani sıcacık bir ortamdan soğuk bir ortamaersin ve içinde durduramadığın bir titreme oluşur işte tam olarak onun gibiydi. Yine eve gidicektim o güzel takımların arasında oturup huzurdan yoksun olan ailemin kavga seslerini duyucaktım. Sonra yine hiçbir şey olmamış gibi takımların arasında uyuyan ama huzurlu o kadının yanına gidicektim. Düşüncelerimden beni sıyıran telefonumun bildirim sesi oldu. Evin hanımın evinde çalışan yardımcıdan gelmişti.
'' Ada Hanım acilen Yalı'ya gelmelisiniz! '' mesajı okuduktan sonra yönümü Yalı'ya doğru çevirdim bu mesaj da düşüncelerime geri döndüm. Evin Hanımın yanına, oğlunun kalp krizi geçirmesinin üzerine tanışmıştık onu tekerlekli sandalyede geçirdiğine şahit oldum o anlar tekrar gözlerimin önüne geçti.
3 YIL ÖNCE
Stajımın 1. Yılını Başarılı bir şekilde bitirmiştim ve sıra diğer senelerin savaşına kapılmaktaydı orman yolunu kullanarak hastaneye ilerliyordum ki bir kadın bağırma ve ağlama seslerini duydum. Seslerin geldiği yöne doğru ilerlerken adamın bulunduğu yerde yığılmış bir şekilde uzanmasına mı başka bir kadının sandalye üzerinde acı feryatlarını çekmesine mi şaşırsam bilemedim, kadın beni gördüğü gibi gözlerinde annenin çocuğu için düştüğü o korkuyu gördüm aynı annemin ki gibi ...
'' KIZIM LÜTFEN YARDIM ET O-OĞLUMUN KALP RAHATSIZLIĞI VAR! '' Kadının söylemesiyle gözlerimin kocaman açılması saniyeler içinde bir oldu. Yanlarına diz çöküp kadının elini tuttum.
'' Lütfen sakin olur musunuz oğlunuza hiçbir şey olmayacak güvenin bana '' elimi çekip yerde yığılan solunumunu ve nabzını kontrol ettikten sonra ne yapıp adama uzun süre hayatta kalması için kalp masajı uyguladıktan sonra sağlık birimine haber verdim. Yaklaşık 10-15 dakika bilgi geldiklerinde, bilgilendirerek hastaneye doğru yola çıktık.
GÜNÜMÜZ
O günden evin hanımın evinde tedavisi için yanında bulunuyordum hastanede sağlık çalışmamın çok seviyordum. İştihamlı ve boğazın kaplayan yalının önüne ne ara geldiğimin farkına bile varamamıştım. Korumalarla kaplı olan evin içerisinden girdiğimde siyah ve gri tonlarının hakim olduğu salonda evin hanım, oğlu, gelini ve diğer yabancı kişileri görmeyi hiç beklemiyordum. Evin hanım hem rahatsız olup hemde 60'lı yaşlarının sonunda olduğu için onun ağlamasını hiç uygun görülmüyordu ve görmüyordum. Telaşla evin hanımın yanına yaklaşarak elimi omzuna koydum.
'' Evin Hanım noluyor iyi misiniz? '' Seslenmemle beraber gözleri gözlerimi bulmuştu.
'' Kızım '' diyerek beni yanına çekip sıkıca sarıldı neye uğradığımı şaşırdım. Benim konuşmamı beklemeden Harun Bey konuşmaya başladı.
'' Benim afacan vurulmuş kızım bizim hastanedeymiş sanırım ameliyatına sen girmişsin durumu nasıl? '' Diyince aklıma silahlı saldırı, acilin dolup taşması ve en önemlisi kalbi 2 varsayılan üst üste, biçimli dudaklara sahip olan dövmeli çocuk ....
İlk bölüm olduğu için kısa tutuyorum yorum ve oy sıralamasına göre bir sonraki sayfada görüşmek üzere öpüldünüz .........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAY
Teen Fiction' Yanmaya hazır mısın Yaman Demirhan' diyerek yerdeki bakışlarımı mavinin en koyu tonlarına sahip olan gözlerine çevirdim.. ' Biz zaten yanmak için girmedik mi bu yola Ada Altınay' ellerini boynumda dolaştırarak derin bir nefes çektiğini hissettim b...