"Kahretsin!"
"Kahretsin!"
Aynı anda duyulan iki nefret dolu sözcük.
Biri sessizce çıkmış ağızdan,
Diğeri bağıran kişinin ses tellerini koparmak istiyor.
Göz altlarının mor olduğunu fark edemeyecek kadar "ölü" bir genç adam.
Sessizce mırıldandığını sanmıştı oysa,
Artık ses tonunu dahi ayarlayamayacak kadar delirmişti demek.
Bunlar için düşünmeye vakit yok.
Demir sesleri.
Buralara pek gelen olmaz.
Daha çok demir sesi.
Biri eski rayları tekmeliyor.
Evet, gerçekten de tekmeliyor.
Gözleri çocuk gibi parlayan bir genç,
Görüntüsünü gökyüzüyle bütünleştirebilecek kadar açık renkli bir ceket.
İçinde rengarenk çizgili bir tişört.
Kâküllerini arkadan toplamış.
Sevimli bir yüz.
Büzülmüş dudaklar.
Hayat dolu olduğu her halinden belli.
Eski tren raylarının üzerinde iki üzgün beden var şimdi.
İkisi de nefret dolu.
Biri şekli bozuk olduğu için nefret ediyor bu raylardan,
Diğeri üstlerinden hiç tren geçmediği için...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
train tracks // markson
Fanfictionmark kendi canına kıymak için her gün terkedilmiş tren istasyonuna gidip umutsuzca bir tren geçmesini beklerdi, jackson ise rayların kenarlarında dengede durmaya çalışmaktan başka eğlencesi olmayan bir gençti.