Kalp kırıklıkları . Hissettiği tek şey buydu . İntikam ateşi , hissettiği ikinci şeydi .
Genç adam tuttuğu direksiyonu biraz daha sıkarken açık camdan çıkardığı dirseğini kaydırdı . Kafasını hafifçe sola yatırırken sol eliyle şakaklarını ovdu . Biri daha gitti , diye düşündü , birini daha kaybettim ...
Yenilgi kabul edilemezdi , hele ki aptal bir yenilgi ...
Deri eldivenleri direksiyonu biraz daha kavrarken dişlerini sıktı . Bu kaçıncı kaybedişim ? Dedi kendi kendine . Artık o da saymayı bırakmıştı . Bazen sadece her şeyi bırakmak , buradan kurtulmak istiyordu . Kurtulmanın yolları vardı , ama ona işlemezdi . Az önce ki hiddeti gittikçe çoğalırken direksiyona doğru bir yumruk salladı . Yumruğu ile direksiyon hafifçe yalpalarken bomboş yolda bir sağa bir sola gidip durdu . İç çekerken titreyen nefesi bile ne durumda olduğunu ele veriyordu . Simsiyah düzgünce taranmış saçları , koyu gözleri hafif buğday teni ve simsiyah takımı ona asil ve zengin bir görünüm verse de o sarsılmaz görünen bedenin içinde patlamaya hazır biri saklıydı .
Gözleri su gibi akan yoldayken çalan telefonu ile bu atmosfer bozuldu . Gözleri hala yoldayken kulaklığını takıp aramayı açtı . Karşısındaki kişinin cevap vermesini beklerken dümdüz yollar önünde akmaya , zihnini boşaltmaya devam ediyordu .
"Kaybetti , değil mi ?"
Tanıdık ses kulaklığına dolarken bekledi . Kadının ses tonu sakindi , fakat zapt ettiği öfkesi anlaşılıyordu . Haklıydı elbette , nede olsa kaybeden bu adam yüzünden kardeşini yitirmiş olabilirdi .
Genç adam iç çekti . Konuşmaya dermanı yoktu . O pişmanlıkla dolu iç çekmeyi duyar duymaz genç kadın anlamıştı , kardeşini yitirmişti . Oysa henüz birkaç saat önce , karşılaşma için hazır olduğunu söyleyerek ortalıkta geziniyor ; küçük egzersizler yaparak kendini hazırlıyordu .
Şimdiyse elinde onun cesedi bile kalmamıştı .
Kadın ağzını açıp konuşmaya başlayacakken adam onu susturdu . Gözlerini yoldan hala ayırmazken , iç çekip acıyla gülümsedi .
" Belki de asla gelmemeliydim , değil mi ?"
" Belki de asla doğmamalıydın , Demir ..."
Genç kadın bunu söylerken tereddütlü de olsa , gerçek fikri buydu . Fakat haklıydı ; belki de hiç doğmamalıydı , hiç yaşamamalı , hiç nefes almamalıydı ... Direksiyonu geçtiği köprünün korkuluklarına çevirirken gülümsedi .
"Haklısın İnci , belki de hiç doğmamalıydım ..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Karanlığında ve Ay Işığı Vurduğunda
FantasyVe o anda afalladı zihinleri ... Buzdan bir el , korkutucu bir soğuklukla bir yaklaşıp bir uzaklaşıyor , sanki onlarla oyun oynuyordu ... Yakalamaya çalıştılar ; o soğuk , buzdan eli , bir yere hapsetmeye çalıştılar . Bir kafese , bir zihine ya da...